Translation of "Dictatorship" in Turkish

0.035 sec.

Examples of using "Dictatorship" in a sentence and their turkish translations:

- It is a dictatorship.
- It's a dictatorship.

Bu bir diktatörlüktür.

Inequality, pollution, dictatorship,

eşitsizlik, hava kirliliği, diktatörlük,

We'll topple this dictatorship.

Biz bu diktatörlüğü devireceğiz.

Pinochet applied a military dictatorship.

Pinochet askeri bir diktatörlük uyguladı.

Did Argentina have a military dictatorship?

Arjantin'de askeri diktatörlük mü var?

The citizens uprose against the dictatorship.

Vatandaşlar diktatörlüğe karşı ayaklandı.

Myanmar is ruled by a military dictatorship.

Myanmar askeri bir diktatörlük tarafından yönetiliyor.

The Constitution was proclaimed during the dictatorship.

Anayasa, diktatörlük sırasında ilan edildi.

Democracy is the dictatorship of the majority.

Demokrasi çoğunluğun diktatörlüğüdür.

[reporter] Uruguayan dictatorship was part of the so-called "Plan Cóndor,"

Uruguay'daki diktatörlük "Cóndor Planı"nın parçasıydı.

Augusto Pinochet's dictatorship was one of the most violent of the century.

Augusto Pinochet'nin diktatörlüğü yüzyılın en zorbalarından biriydi.

Power in the country. And this is how the first South Korean dictatorship started.

yönetimini eline aldı. Ve işte bu da Güney Kore'nin ilk diktatörlüğünün başlangıcıydı.

And just as it happened in similar cases, Djibouti became a one party dictatorship.

Ve benzer durumlarda olduğu gibi, Cibuti tek parti diktatörlüğü oldu.

It may be a fascist dictatorship, but at least the trains run on time.

O bir faşist diktatörlük olabilir ama en azından trenler zamanında çalışırlar.

On the other side, we have ERITREA, a dictatorship that makes North Korea look like Sweden.

Öbür tarafta, Eritre var. Kuzey Kore'yi İsveç gibi gösteren bir diktatörlük.

Belarus has been described by former US secretary of state Condoleezza Rice as "the last remaining true dictatorship in the heart of Europe".

Beyaz Rusya, ABD eski dışişleri bakanı Condoleezza Rice tarafından "Avrupa'nın kalbinde kalan son gerçek diktatörlük" olarak tanımlanmıştır.