Translation of "Collapse" in Turkish

0.134 sec.

Examples of using "Collapse" in a sentence and their turkish translations:

It's going to collapse.

Bu çökecek.

And intellectually, it did collapse.

Bu doktrin düşünsel olarak çöktü de.

In the financial collapse of 2008,

2008 ekonomik çöküşünde,

The whole concept would just collapse.

tüm konsept yerle bir olabilir.

The tower is going to collapse.

Kule çökecek.

Will our civilization collapse one day?

Medeniyetimiz bir gün çökecek mi?

This building is about to collapse.

Bu bina çökmek üzere.

The roof is about to collapse.

Çatı çökmek üzere.

The house is about to collapse.

- Ev yıkılmak üzere.
- Ev üflesen yıkılacak vaziyette.

Getting numb from too much collapse porn.

çok fazla çöküş pornosundan uyuşmuş durumdayız.

The burning building was about to collapse.

Yanan bina çökmek üzereydi.

The country's economy is about to collapse.

Ülkenin ekonomisi çökmek üzeredir.

Will the entire financial system collapse soon?

Tüm finansal sistem yakında çökecek mi?

Tom looks like he's going to collapse.

Tom yıkılacak gibi görünüyor.

The old bridge is in danger of collapse.

- Eski köprü yıkılma tehlikesi içinde.
- Eski köprü yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya.

The house was on the verge of collapse.

Ev çökmek üzereydi.

MIT has predicted global economic collapse by 2030.

MİT, 2030 yılına kadar küresel ekonomik çöküş öngördü.

The buildings are old and about to collapse.

Binalar eski ve çökmek üzereler.

Tom looked like he was going to collapse.

Tom düşecek gibi görünüyordu.

That is in danger of collapse like a flower.

yaşayan orduyu çiçek gibi alıyor.

And help prevent a collapse of the fish stock

balık stoklarında çöküşü önlemeye yardımcı oluyor

And bridges that aren't based on truth will collapse.

ve gerçekler üzerine kurulmayan köprüler yıkılacak.

The house seemed about to collapse at any moment.

Ev her an çökmek üzere gibi görünüyordu.

This event is the clearest indicator of the collapse anyway

Zaten bu olay çöküşün en net göstergesidir

Till the end, even as Napoleon’s empire began to collapse.

bulunmasını ve Napolyon imparatorluğu çökmeye başladığında bile sonuna kadar direniş göstermesini sağladı.

We can't stay here. The roof is about to collapse!

Burada kalamayız. Çatı çökmek üzere.

If there's a big earthquake, the house could really collapse!

Büyük bir deprem olursa ev gerçekten çökebilir!

The collapse of the new concrete platform killed four workers.

Yeni beton platformun çökmesi, dört işçiyi öldürdü.

The news was all about the collapse of the Soviet Union.

Haber tamamen Rusya'nın çöküşü hakkında idi.

The Cold War ended with the collapse of the Soviet Union.

Soğuk Savaş, Sovyetler Birliği'nin çöküşüyle ​​sona erdi.

This would certainly explain the sudden collapse of morale amongst Himilco’s men.

Bu kesinlikle Himilco'nun adamları arasında ki ani moral çöküşünü açıklıyor

Serbian knights ploughed through the enemy, causing Sigismund’s right flank to collapse

Sırp şövalyeleri düşmanın yanından geçerek Sigismund'un sağ kanadını birkaç dakika yok ederek

After an explosion caused the tunnel to collapse, killing many of its workers.

ve birçok işçinin ölümüne neden olan bir patlamanın ardından içerisinde çalışılamayacak bir hâle gelmiş.

Stars are big, because they're hot; when their fuel is exhausted, they collapse.

Yıldızlar büyüktür, çünkü onlar sıcaktır; onların yakıtı bittiğinde, onlar çökerler.

It's up to the engineers to make sure that this tunnel doesn't collapse.

Bu tünelin çökmeyeceğinden emin olmak mühendislere kalmış.

Greece is taking radical measures to prevent a collapse of its financial system.

Yunanistan mali sisteminin çökmesini önlemek için radikal tedbirler alıyor.

So you can already imagine the big gap that a Turkish collapse would leave.

Şimdiden Türkiye'nin çöküşünün bırakacağı etkiyi hayal edebilmeniz lazım

The city's multi-story buildings built in the 1940's are in danger of collapse.

Şehrin 1940'larda yapılmış çok katlı yapıları çökme tehlikesindeler.

Our country's infrastructure is fragile, and it may collapse entirely if it suffers an economic shock.

Ülkemizin altyapısı kırılgandır ve ekonomik bir şok geçirirse tamamen çökebilir.