Translation of "Going" in Turkish

- They are going.
- They're going.

Onlar gidiyorlar.

- Everyone's going.
- Everyone is going.

Herkes gidiyor.

- I'm going.
- I am going.

- Ben gidiyorum.
- Gidiyorum.

- I'm going to go.
- I'm going.
- I am going.

Gidiyorum.

- I'm going shopping.
- I am going shopping.
- I'm going shopping!

Alışverişe gidiyorum.

- I'm going crazy.
- I'm going crazy!

Deliriyorum.

If he's going, I'm going too.

Eğer o gidiyorsa, ben de gidiyorum.

- He's not going.
- He isn't going.

O gitmiyor.

- He's not going.
- She's not going.

O gitmiyor.

I'm going to keep on going.

Ben gitmeye devam edeceğim.

- Nobody's going anywhere.
- Nobody is going anywhere.
- No one's going anywhere.

Kimse bir yere gitmiyor.

- If you're not going, I'm not going either.
- If you aren't going, I'm not going either.

Sen gitmeyeceksen ben de gitmem.

Keep going.

devam et.

Keep going.

- Devam et.
- Yola devam edin.

We're going.

Biz gidiyoruz.

Keep going!

Devam et!

You're going?

Siz gidiyorsunuz?

- What's going on?
- What is going on?

Neler oluyor?

- Where's Tom going?
- Where is Tom going?

Tom nereye gidiyor?

- Where are you going?
- Where're you going?

- Nereye gidiyorsun?
- Nereye gidiyorsunuz?

I'm not going second, I'm going first.

Ben ikinci gitmiyorum, ilk gidiyorum,

I'm not going second, I'm going third.

Ben ikinci gitmiyorum, üçüncü gidiyorum.

- How's everything going?
- How is everything going?

Her şey nasıl gidiyor?

- We're going home.
- We are going home.

Eve gidiyoruz.

- I am going, too.
- I'm going, too.

Ben de gidiyorum.

- I'll be going.
- I'll be going now.

Şimdi gidiyor olacağım.

- Tom kept going.
- Tom just kept going.

Tom gitmeye devam etti.

- Nothing's going on.
- Nothing is going on.

Hiçbir şey devam etmiyor.

- How is it going?
- How's it going?

Nasılsın?

If Tom is going, I'm going, too.

Eğer Tom gidiyorsa, ben de gidiyorum.

- I'm going back.
- I am going back.

Ben geri dönüyorum.

- I'm going abroad.
- I am going abroad.

Yurt dışına çıkıyorum.

I'm going to be going home soon.

Yakında eve gidiyor olacağım.

- Where are you going to?
- Where are you going?
- Where're you going?

- Nereye gidiyorsun?
- Nereye gidiyorsunuz?

- I'm going to go.
- I'm leaving.
- I'm going.
- I am going.
- I go.

Gidiyorum.

- Today, we are going dancing.
- Today, we're going dancing.
- We're going dancing today.

Bugün dans etmeye gidiyoruz.

-[Pepe] How is work going? -[woman] It's going.

-İnşaat nasıl gidiyor? -İyi gidiyor.

- She's going to Ooita.
- He's going to Ooita.

O, Ooita'ya gidiyor.

- I'm going on vacation!
- I'm going on vacation.

Ben tatile gidiyorum!

- It's going to explode!
- It's going to explode.

Bu patlayacak!

- Where is he going?
- Where is she going?

O nereye gidiyor?

I am going to see where they're going.

Onların nereye gittiğini göreceğim.

- We're coming.
- We're going.
- We're going to go.

Gideceğiz.

I'm going to go see what's going on.

Neler olduğunu görmeye gideceğim.

- I'd better get going.
- I'd better be going.

Gitsem iyi olur.

- Prevent him from going.
- Prevent her from going.

- Onun gitmesini engelleyin.
- Onun gitmesini engelle.

- Are you going someplace?
- Are you going somewhere?

Bir yere gidiyor musun?

- It's not going anywhere.
- It isn't going anywhere.

Hiçbir yere gitmiyor.

- We're not going anywhere.
- We aren't going anywhere.

Herhangi bir yere gitmiyoruz.

I'm going there whether you're going or not.

Sen gitsende gitmesende ben oraya gidiyorum.

- Watch where you're going!
- Watch where you're going.

Gittiğin yere dikkat et.

- I'm not going away.
- I'm not going anyway.

Ben zaten gitmiyorum.

"Where are you going?" "I'm going to Australia."

"Nereye gidiyorsun?" "Avustralya'ya gidiyorum."

- That is going too far.
- This is going too far.
- That's going too far.

- Bu kadarı da fazla.
- Bu çok ileri gidiyor.

- I'm going to be sick.
- I'm going to throw up.
- I'm going to vomit.

Kusacağım.

- Everything is going as it should.
- Everything is going as it should be going.

Her şey gitmesi gerektiği gibi gidiyor.

So, going forward,

Yani devam etmeden,

Let's keep going.

Devam edelim.

What's going on?

Neler oluyor?

Going to 1453

1453 yılına gidip

I'm going home.

Eve gidiyorum.

It's going nicely!

Güzel gidiyor!

Keep going straight.

Düz gitmeye devam et.

We're all going.

Hepimiz gidiyoruz.

I'm going bald.

Kelleşiyorum.

You're going crazy.

Sen deliriyorsun.

I'm going fishing.

Balık avlamaya gidiyorum.

Where's everyone going?

Herkes nereye gidiyor?

We aren't going.

Gitmiyoruz.

I'm easy-going.

Ben uysalım.

I'm going first!

Ben ilk gidiyorum!

I'm going south.

Güneye gidiyorum.

I'm going away.

Uzağa gidiyorum.

Stop going there.

Yavaşla oraya geri dön.

How's school going?

Okul nasıl gidiyor?

We're going dancing.

Dans etmeye gidiyoruz.

I'm going hunting.

Ben avlanmaya gidiyorum.

Know before going.

Gitmeden önce bilin.

How's life going?

Hayat nasıl gidiyor?

I'm going crazy.

Deliriyorum.

It's going fine.

İyi gidiyor.

Tom kept going.

Tom gitmeye devam etti.

Tom is going.

Tom gidiyor.

We're going alone.

Yalnız gidiyoruz.

You're going nowhere.

Hiçbir yere gitmiyorsun.

You're going places.

Başarılı olacaksın.

You're not going.

Sen gitmiyorsun.

Tom isn't going.

Tom gitmiyor.

We're going back.

Geri gidiyoruz.

We're going shopping.

Alışverişe gidiyoruz.