Translation of "Cease" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Cease" in a sentence and their turkish translations:

Cease!

Son ver!

Cease fire!

Ateşi kes!

Please cease from quarreling.

Lütfen tartışmayı kesin.

Her complaints never cease.

Onun şikayetleri hiç bitmez.

His complaints never cease.

Onun şikayetleri asla bitmez.

Its mechanism will cease to work.

Mekanizma çalışmaya son verecek.

They agreed on cease-fire terms.

Onlar ateşkes şartları üzerinde anlaşmaya vardılar.

He warned us to cease talking.

O, bizi konuşmayı kesmemiz için uyardı.

You never cease to surprise me.

- Beni her zaman şaşırtmayı başarıyorsun.
- Beni şaşırtmaktan hiç vazgeçmiyorsun.

You never cease to amaze me.

Asla beni şaşırtmaya son vermezsin.

You never cease to impress me.

Beni etkilemekten asla vazgeçmiyorsun.

We decided to cease financial support.

Finansal desteği durdurmaya karar verdik.

- Hold fire.
- Hold your fire.
- Cease fire!

Ateş etmeyin.

You will soon cease to think of her.

Yakında onu düşünmeyi bırakacaksın.

To live without hope is to cease to live.

Umutsuz yaşamak yaşamayı bırakmaktır.

And if there's one thing that doesn't cease to impress me on the daily,

ve beni istisnasız her gün etkilemeye devam eden bir şey varsa,

All the days of the earth, seedtime and harvest, cold and heat, summer and winter, night and day, shall not cease.

Dünya durdukça, ekip biçmek, sıcak, soğuk, yaz, kış, gece, gündüz hep var olacaktır.