Examples of using "Cargo" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir kargo gemisi.
Polis, kamyonun kargosunda şüphelendi.
Kargo gemisi dört saat erken geldi.
Bu bir kargo gemisi, bir yolcu gemisi değil.
Buzkıranlar kargo taşımak ve buz kırmak için kullanılır.
Kargo çok ağırdı. Sürücü onu alamadı.
Önemli bir yük taşıyan bir uçak çöle düştü.
Kargo ceplerine sahip olan Khaki şortları sizi bir maceraperest yapmaz.
Birinci görevimiz enkazı bulmak ve kayıp kargoyu kurtarmak.
Atina'ya giden bir yük gemisi, bir iz bırakmadan Akdeniz'de battı.