Translation of "Used" in Turkish

Tom used to sell used cars.

Tom, ikinci el arabalar satardı.

This mouthbreak used to be used in laments.

Bu ağız kopuzu ise ağıtlarda kullanılırdı daha çok

They used tools similar to those used there.

Onlar orada kullanılanlara benzer aletler kullandılar.

Tom used to be a used car salesman.

Tom bir ikinci el araç satıcısıydı.

- His clothes were used.
- Her clothes were used.

Onun giysileri eskiydi.

Tenzing used to...

Tenzing...

You used me.

- Beni kullandın.
- Sen beni kullandın.

I used one.

Ben bir tane kullandım.

I felt used.

Kendimi kullanılmış hissettim.

You're being used.

Kullanılıyorsunuz.

We're being used.

Kullanılıyoruz.

We used that.

Onu biz kullandık.

I'm being used.

Kullanılıyorum.

Where's it used?

O nerede kullanılır?

Fadil used drugs.

Fadıl uyuşturucu kullanıyordu.

These are used.

Bunlar kullanılmış.

Sami used painkillers.

Sami ağrı kesici kullandı.

- He is used to traveling.
- He's used to traveling.

O, seyahat yapmaya alışkındır.

- What's this used for?
- What is this used for?

Bu ne için kullanılır?

- I could have used that.
- I could've used that.

Onu kullanabilirdim.

- I used to drink beer.
- He used to drink beer.
- She used to drink beer.

O önceleri bira içerdi.

- I've gotten used to this.
- I've grown used to this.
- I've gotten used to that.

Buna alıştım.

- He used to live here.
- I used to live here.

O burada yaşardı.

- He used to love that.
- She used to love that.

O onu severdi.

- I used to love that.
- I used to like that.

Onu severdim.

- I wasn't used to that.
- I wasn't used to it.

Buna alışkın değildim.

- Tom isn't used to it.
- Tom isn't used to that.

- Tom buna alışkın değil.
- Tom buna alışık değil.

- Tom is used to that.
- Tom is used to it.

Tom buna alışkındır.

- Iron is used in building ships.
- Iron is used in shipbuilding.
- Iron is used in ship construction.

- Demir, gemi yapmada kullanılır.
- Demir, gemi inşasında kullanılır.

She used her words.

O sözlerini kullandı.

Stones used in construction

inşaatında kullanılan taşlar

They actively used here

burayı aktif şekilde kullandılar

Used for business purposes

İş amaçlı kullanılıyordu

He used to drink.

O eskiden içerdi.

I used my imagination.

Ben hayal gücümü kullandım.

Tom used a toothpick.

Tom bir kürdan kullandı.

They used truth serum.

Onlar gerçek serum kullandı.

He used his head.

O, kafasını kullandı.

She used her head.

Kafasını kullandı.

I'm used to it.

Buna alışkınım.

We're used to waiting.

Beklemeye alışkınız.

We're used to that.

Biz buna alışkınız.

We're used to it.

Biz buna alışkınız.

Tom used his head.

Tom başını kullandı.

Get used to that.

Buna alışın.

Tom used to smoke.

Tom sigara içerdi.

She used a compass.

O bir pusula kullandı.

They used poison gas.

Zehirli gaz kullandılar.

Tom used to drink.

Tom içki içerdi.

Tom used inappropriate language.

Tom uygunsuz dil kullandı.

We used to fight.

Biz dövüşürdük.

Her clothes were used.

Onun giysileri kullanılmıştı.

Everything can be used.

Her şey kullanılabilir.

What's it used for?

Bu ne için kullanılır?

I'm used to that.

Ben buna alışkınım.

Tom used Mary's cellphone.

Tom Mary'nin cep telefonunu kullandı.

I'm used to waiting.

Ben beklemeye alışkınım.

I used to smoke.

Sigara içerdim.

They used this table.

Onlar bu masayı kullandılar.

The scientists used nanoparticles.

Bilim adamları nanopartiküller kullandı.

Their clothes were used.

Onların giysileri kullanıldı.

Your clothes were used.

Senin giysilerin kullanıldı.

He used the dictionary.

O, sözlüğü kullandı.

Tom used his imagination.

Tom kendi hayal gücünü kullandı.

Tom used the dictionary.

Tom sözlüğü kullandı.

I'm used to traveling.

Seyahat etmeye alışkınım.

I've used it myself.

Onu kendim kullandım.

Fadil used Layla's phone.

Fadıl, Leyla'nın telefonunu kullandı.

Tom used Mary's phone.

Tom Mary'nin telefonunu kullandı.

Fadil used an alias.

Fadıl bir takma ad kullandı.

Tom used an alias.

Tom bir takma ad kullandı.

I'm used to winning.

Kazanmaya alışkınım.

I'm used to losing.

Ben kaybetmeye alışkınım.

Tom used reverse psychology.

Tom ters psikolojiyi kullandı.

I used to paint.

Eskiden resim yapardım.

Sami dealt used car.

Sami kullanılmış araba işi yapıyordu.

I used to stutter.

Eskiden kekelerdim.

Sami used a payphone.

Sami ön ödemeli bir telefon kullandı.

Sami never used drugs.

Sami hiç uyuşturucu kullanmadı.

Sami used Layla's bathroom.

Sami, Layla'nın banyosunu kullandı.

Sami used Layla's sink.

Sami, Leyla'nın lavabosunu kullandı.

- I only used it twice.
- I've only used this two times.

Ben onu yalnızca iki defa kullandım.

- Tom used to be good-looking.
- Tom used to be handsome.

Tom yakışıklıydı.

- I'm getting used to it.
- I'm just getting used to it.

Sadece buna alışıyorum.

- Tom used to play guitar.
- Tom used to play the guitar.

Tom gitar çalardı.

- Tom admitted he used drugs.
- Tom admitted that he used drugs.

Tom uyuşturucu kullandığını itiraf etti.

- What is this thing used for?
- What's this thing used for?

Bu şey ne için kullanılır?

- You'll get used to it.
- You will get used to it.

Ona alışacaksın.

- Tom bought a used car.
- Tom bought himself a used car.

Tom kullanılmış bir araba satın aldı.

- Tom could've used the help.
- Tom could have used the help.

Tom yardımı kullanabilirdi.

- Has Tom actually used this?
- Has Tom actually ever used this?

Tom gerçekten bunu kullandı mı?

- This can't be used anymore.
- This can no longer be used.

Bu artık kullanılamaz.

- He's getting used to the situation.
- He's getting used to this situation.
- He's getting used to that situation.

O, duruma alışıyor.