Examples of using "Zwijgen" in a sentence and their turkish translations:
Konuşmayalım.
Sessizlik altındır.
Rahatsız edici bir sessizlik vardı.
O susmaktan başka bir şey yapamaz.
- Konuşma gümüştür ama susma altındır.
- Söz gümüşse sükût altındır.
Bu nöral yolu susturduğumuzda,
- Sessiz kalma hakkına sahipsin.
- Sessiz kalma hakkına sahipsiniz.
Bazen sessiz kalmak daha iyidir.
Bu taktikler tehlikeli. Rakibi susturulunca...
Kapa çeneni de dinle!
Tom, sadece on saniye susar mısın?
Sessiz olmayacağım.
O İngilizcenin yanı sıra, Almanca ve Fransızca bilir.
Sükut altındır ama bir yabancı dil öğrenmeye çalışırken değil.
Kadınları konuşturma yollarına sahibiz ama onları susturmak için hiçbir şeyimiz yok.