Examples of using "Soms" in a sentence and their turkish translations:
bazense mutsuz bir şekilde
Açıkçası, bazı konularda hemfikir olduk, bazılarında olamadık.
Rüyalar bazen gerçek olur.
Bu bazen olur.
Bazen patenle kayarım.
Sen bazen garipsin.
O, bazen beni görmeye gelir.
O, bazen okula gelmez.
farklı davranabilirsiniz.
Yani insanlar bazen bana diyor ki,
bazen çok yoğun bir şekilde.
ve bazen inanılmaz aptallığa zayıf kaldık.
O, bazen beni görmeye gelir.
Biz bazen hatalar yaparız.
Bazen her şey yanlış gidiyor.
Tom bazen huysuzdur.
Erkekler bile bazen ağlar.
Bazen akşam yemeği pişiririm.
Onu bazen yaparım.
- Bazen kendimden nefret ediyorum.
- Bazen kendimden nefret ederim.
Bazen ellerim titrer.
hatta bazen şiddete sebep oluyor.
Kötülük bazen kazanır.
Bazen onunla tenis oynarım.
cep telefonuyla bile satın alıyor.
Bazen evi hayal ederim.
Bazen caz dinlerim.
Bazen parayı tüketirim.
Fabrika atıkları bazen nehirlerimizi kirletir.
Bazen sadece çikolata yemek istersin.
Bazen acayip bir adam olabiliyor.
genelde omurgayı, bazen de kaburgaları --
Bazen, şiir o kadar aydınlıktır ki
Bazen, şiir o kadar dürüsttür ki
O yüzden iyi bir doktor bazen hayır der
Aslında, bazen evde veya dışarıda konuşacağı zaman
Bazen oldukça yanlış gidiyor.
Bazen bana söylense de
- Tom bazen müşterilerinden fahiş fiyat ister.
- Tom bazen müşterilerini dolandırır.
Öğretmenimiz bazen çok hızlı konuşur.
Düzeltme yapmak bazen yazmaktan daha zordur.
O bazen tv izler.
Bazen onu televizyonda görürüm.
Zeki insanlar bile bazen dalgındırlar.
Siz ikiniz yalnız olmak ister misiniz?
Bazen sinemaya giderim.
Bazen askerlerle konuşurdu.
Bazen eğlence sağlanır.
Ancak bulgu bile kanıt olmayabilir.
Bazen devasa kümeler hâlinde salplar buluyoruz.
Donmuş olduğu için
Sabır bazen en etkili silahtır.
Ara sıra bana çay içmeye gelir misiniz?
Bazen duygularıma hakim olamıyorum.
Bazen bir bira için dışarı çıkarım.
Çocuklar bazen karanlıktan korkarlar.
Bazen tren zamanında gelmez.
Bazen sessiz kalmak daha iyidir.
Babam bazen yurtdışına gider.
O gençken bazen futbol oynardı.
Bazen bahçede Tom'a yardım ederim.
Bazen arkadaşlar birbirleri için duygular geliştirebilirler.
Bazen geleceği anlamak için okuruz.
Bazense geçmişi anlamak için.
Bazen olaylar hakkında olumsuz hisler duyarız.
Bazen vahşi doğada işler beklenmedik şekilde sonuçlanabilir.
Bazen ikizleri ayırmak zordur.
Tony bazen ailesini ziyaret etti.
Bazen yürümekten yoruluyorum.
Bazen gelecek ile ilgili huzursuzlanıyorum.
Bazen başarılı olmadan önce başarısız olmalısın.
Ben bazen arkadaşlarımın evlerini ziyaret ederim.
Almancaya bazen Goethe'nin dili denilmektedir.
- Tom bazen gece geç saatlere kadar uyumaz.
- Tom bazen gece geç saatlere kadar ayakta kalır.
Bazen günde yaklaşık 200 avro kazanıyorum.
İşe bazen yürüyerek bazen de bisikletle gidiyorum zira yaşadığım yer işime çok yakın.
Okullarını değiştirebiliyorlar, bırakabiliyorlar.
Otizme sahipseniz bazen biraz, bazen ise oldukça
Bazen nefret mektupları evime de geliyordu.
ve çözümlerin bazen kendi sorunlarını yaratması gerçeği
"Kumul köpek balığı" olarak adlandırıldığı da olmuştur.
dar görüşlü bir yaklaşımla yorumlanmamalı. Bazen kötü olan iyidir.
hatta bazen açıkça yapıyorum.
Bazen çit boyunca komşumla konuşurum.
Bazen zulalarını... ...bir ağacın dibine saklarlar.
Bazen Sumatra gergedanına bizim kuşağımızın dinozoru diyorum.
Deniz bazen çok özel bir gösteri sahneye koyar. Işıltılı gelgitler.
Bazen eleştirmenler neyi eleştirdiklerini bilmiyorlar.
Bazen çabuk karar almak önemlidir.
Bazen insanlar rahatsız olduklarında gülümserler.
Bazen Tom eski dostlarıyla görüşmeye geliyordu.
Bazen insanlar patent sahibi bilim insanı
ve bazen de hayal bile edemeyeceğiniz yönlerden eser.
Sen ekmeği iki parçaya böldün, değil mi?
ve bazen gerçeklik ve kendin arasında bir blok oluyormuş gibi hissettiriyor.
Âdeta kemiğime kaynar su zerk ediliyordu.