Examples of using "Vervelend" in a sentence and their turkish translations:
Bu sinir bozucu.
Ben sıkıcıyım.
Baş belâsı olma!
Bu film sıkıcı.
Bu gerçekten can sıkıcı.
- Ne biçim bir çocuk!
- Ne can sıkıcı bir çocuk!
- Ne sevimsiz bir çocuk!
Bu sorun gerçekten can sıkıcı.
Geçen hafta sonu benim için sıkıcıydı.
Dün bir tanrı oldum, fakat bunu biraz sıkıcı buldum ki bugün bir şeytan oldum.
Yakınların sana dert yandığında bundan rahatsız oluyor musun?
Maç spikerleri vuvuzelaların seslerini "rahatsız edici" ve "şeytani" gibi çeşitli şekillerde tarif ettiler ve onu "gürültücü fillerin izdihamı", "sağır eden çekirge sürüsü", "katliam yolundaki bir keçi", "çok kızgın arılarla dolu büyük bir kovan" ve "hızlı ördek"'e benzettiler.