Examples of using "Vond" in a sentence and their turkish translations:
Onu nasıl buldun?
Tom, Mary'yi buldu.
- Alaaddin sihirli bir lamba buldu.
- Alaaddin harika bir lamba buldu.
Ben testi zor buldum.
Salatadan hoşlandın mı?
İnanılmaz vakit geçirdim.
Tom Mary'nin güzel olduğunu düşündü.
O onu sevdi.
O onu çok çekici buldu.
Mary dört yapraklı bir yonca buldu.
Tom, Avustralya'yı beğendi.
- Tom, Mary'yi seviyordu.
- Tom, Mary'den hoşlanıyordu.
O bir mendil buldu.
Tom dört yapraklı bir yonca buldu.
Boston'u sevdin mi?
Tom Mary'nin şirin olduğunu düşündü.
Tom bir göktaşı buldu.
Tom'u sevdim.
Onunla ilgili ne düşündün?
Tom bir vaha buldu.
Seni buldum.
Tom'un tasarısını gerçekten beğendim.
Bell telefonu icat etti.
Ben oyunu kolay buldum.
O onu sevmiyordu.
O parayı nerede buldunuz?
Ben bu kitabı ilginç buldum.
- Siz filmi beğendiniz mi?
- Filmden hoşlandınız mı?
Ben kitabı ilginç buldum.
Maç oynanmadı.
Ben onun annesini ölü buldum.
Onu sokakta buldum.
Tom bir Roma sikkesi buldu.
Onu sevmiyordum.
Polis hiçbir kanıt bulmadı.
Yemeği beğendin mi?
Tom'u oldukça eğlenceli buldum.
Kişisel olarak, bundan hoşlandım.
Nikah nerede düzenlendi?
Bu restoranı şans eseri buldum.
Tom'dan çok hoşlandım.
Tom öğretmekten gerçekten keyif aldı.
Tom Boston'dan hoşlanmadı.
Zaten ondan hiç hoşlanmadım.
O bana sarı görünüyordu.
Ama sonra dot com balonu meydana çıktı.
Ben de sıfır randevu icat ettim.
Büyük bir yosun ormanının koruduğu
Saha gezisini çok eğitici buldum.
Tom Mary'nin yeni saç modelini sevdi.
Otuz Yıl Savaşları ne zaman gerçekleşti?
Film hakkında ne düşündün?
Tom'un konuşması hakkında ne düşündün?
Bu saat kaçta olmuştu?
Çorbayı gerçekten sevdim.
O bunu çok fazla sevmedi.
Bunu mutfakta buldum.
Problemin çözümünü kolay buldum.
Kaza cuma günü oldu.
Tom yeni işini ilginç buldu.
Soruyu çok kolay buldum.
Tom, Avustralya'da bundan hoşlandı.
Alaaddin sihirli bir lamba buldu.
Bence bu muhteşem bir şey.
Bu referandum neredeyse tamamen internette gerçekleşti.
Ve hiçbir şey bulamadım. Hem de hiç.
O, bahçede bir top buldu.
Onu parkta bir bisiklete binerken buldum.
- Bulduğum elma yeşildir.
- Bulduğum elma yeşil.
Tom için güzel bir kravat buldum.
Tom beni sevdiğini söyledi.
Planın mantıksız olduğunu hissettim.
Onun hakkında neyi sevmedin?
Tom'un beni sevdiğini söyledin.
Bugün kahvaltıyı sevmedin mi?
Tom, Mary'nin performansının çok iyi olduğunu düşünmüyor.
Sami İslam'ı harika bir din olarak gördü.
Gerçekten etkileyici, fütüristik bir fikir olduğunu sanmıştım
İngilizce konuşmayı kolay buldum.
Kendinden bahsetmeyi severdi.
Sonunda kendi sorununa bir çözüm buldu.
Onun kedisini boş bir odada buldum.
Bundan hoşlandın mı?
Tom sakin kalmayı zor buldu.
Belki o, fikri beğendi.
Tom cevap verme zahmetine girmedi.
Avustralya'yı sevdim.
Fadıl bir müslüman olması gerektiğini hissetti.
Tom, umursamadığını söyledi.
Tom ebeveynlerinin yatağının altında saklanmış Noel hediyelerini buldu.
Cecile emekli oldu ancak Kongo mültecilerini
Denemeliydim ve yardım etmeye karar verdim.
O zamanlar bunun zekice bir cevap olduğunu sanıyordum.
Ve tüm bu referandum karanlıkta gerçekleşti
Resmi akşam yemeği Beyaz Sarayda gerçekleşti.