Translation of "Duivel" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Duivel" in a sentence and their turkish translations:

Duivel!

- Şeytan!
- İblis!

De duivel is dood.

Şeytan öldü.

Ik ben de duivel.

Ben şeytanım.

Maria was een duivel in vrouwengedaante.

Maria bir kadın şeklindeki bir şeytandı.

Veel associaties met de duivel en boze krachten.

Şeytani ve kötü ruhları çağrıştırıyorlar.

Hij ging een deal aan met de duivel.

Şeytanla bir anlaşma yapmış.

Tom weet het verschil niet tussen God en de Duivel.

Tom Tanrı ile şeytan arasındaki farkı bilmiyor.

Gisteren werd ik een god, maar ik vond dat te vervelend, dus vandaag werd ik een duivel.

Dün bir tanrı oldum, fakat bunu biraz sıkıcı buldum ki bugün bir şeytan oldum.

Als we de huur betalen aan de huiseigenares, zullen we geen geld meer hebben voor eten; we zitten tussen de duivel en de diepe blauwe zee.

- Biz ev sahibesine kirayı ödersek, yiyecek için hiç paramız olmayacak; aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık.
- Biz ev sahibesine kirayı ödersek, yiyecek için hiç paramız olmayacak; iki ucu boklu değnek.
- Biz ev sahibesine kirayı ödersek, yiyecek için hiç paramız olmayacak; iki arada bir derede.