Examples of using "Uitgeput" in a sentence and their turkish translations:
Onlar bitkin.
Ben çok yorgunum.
Tom çok yorgun.
Tom çok yorgun görünüyordu.
Tom tamamen bitkindi.
Tom bitkin görünüyor.
Roma askerleri bitkindi.
Gerçekleşen tek şey çok hızlı yorulmam.
gelecek nesilleri beslemeleri için korumak yerine,
O, eve vardığında bitkindi.
Yorgun mu hissediyorsun?
Gıda yetersizliği onu zayıf ve bitkin düşürdü.
Uzun yürüyüşünden yoruldu.
- Ben sadece yorgun olduğumu düşünüyorum.
- Sanırım, sadece yorgunum.
Tom yorgun olacak.
Tom, herkese yorgun olduğunu söyledi.
Küçükler susamaya başladı. Yenidoğan bitap düşmüş durumda.
Altı kilometre yürüdükten sonra, o yorgun kendini hissetti.
- Çok yorgunum.
- Ben gerçekten yorgunum.
Bir dakikadan daha az süre koştuktan sonra bitap düşerim.
Uzun zamandır çok çalışıyordum. Artık yıpranmıştım.
Yorgunluktan çatlamak üzere. Ama biliyor ki dişi yakında.
Yorgun, düşman piyade zar zor kavga etti ve çabucak bunaldılar.
Çok yoruldum! Ben sadece eve gitmek, bir banyo almak ve yatmak istiyorum.
Sonbaharda stokladığı yiyecekler de tükenmiş durumda. Soğuk gecede yiyecek araması gerek.