Examples of using "Raak" in a sentence and their turkish translations:
Nefes nefeseyim.
Buna dokunma!
Bunlara dokunmayın.
Bana dokunma.
Tom'a vur.
Pes!
O tuşa dokunma!
Arabama dokunma.
Ehliyetimi kaybedecek miyim?
Panik yapma, Dan.
Karıştırılma.
Sobaya dokunma.
Çiçeklere dokunma.
Hangi ayak parmağınıza dokunuyorum?
Gerçekleşen tek şey çok hızlı yorulmam.
Kötü adamlarla uğraşma.
Islak boyaya dokunmayın.
Sadece karışma, tamam mı?
Çocuk, aynaya dokunma!
Sakın bir daha eşyalarıma elini sürme.
O insanlara bulaşma.
Eğer çökerse beni ezip geçecektir.
Bana dokunma!
Bir dakikadan daha az süre koştuktan sonra bitap düşerim.
Nazikçe dokun, geride olabildiğince iz bırakma.
Hint parsı söz konusu olduğunda yaralanırsınız.
Bir haritan var mı? Çünkü senin gözlerinde kayboluyorum.
Birine bile takılsa... ...hamam böceğinin kaderi mühürlenir.
Hadi, dokun ona.
O ellerle bana dokunursan, seni parçalarım.
Gözünüzü toptan ayırırsanız hemen kaybolursunuz.
Benim kamerama dokunmayın.
Yürürken kısa sürede nefes darlığı hissediyor musunuz?
Yataktan hızlı kalkınca genelde başınız dönüyor mu?