Examples of using "Raar" in a sentence and their turkish translations:
Onlar tuhaflar.
Garip.
Tom biraz tuhaf.
Bu tuhaf.
Ne kadar tuhaf!
O çok tuhaftı.
Kuzey Kore tuhaftır.
Onun söylediği tuhaf görünüyor.
- Hayat ne kadar garip!
- Hayat ne kadar tuhaf!
Japonya tuhaf bir ülke.
Garip bir ses duydum.
Ah, şimdi gerçekten garip ...
Mary tuhaftır.
Bu garip.
Garip rüyalar görüyorum.
- Bu acayip.
- Bu tuhaf.
- Tuhaf.
Bu garip.
Tom bana tuhaf bir hikaye anlattı.
Sen tuhafsın.
Ne garip bir hikaye!
Sanırım bu biraz aptalca görünüyor.
O gerçekten tuhaftı.
Onun hikayesi garip görünüyor.
O sakardı.
Tuhaf görünüyor.
İşler tuhaflaştı.
Ne garip bir köpek!
Arkadaşlarımızın burada olmamaları garip.
Sen tuhaf bir çocuksun.
Sami başlangıçta Kuran'ı çok tuhaf bir kitap olarak görüyordu.