Examples of using "Koos" in a sentence and their turkish translations:
Ama gelin görün ki internette şunları seçiyordum:
Koko, ağacı seçti.
- Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.
- Sonunda başka bir yavru kedi seçti.
O, üç güzel elma seçti.
Tom yanlış yolu seçti.
O her kelimeyi dikkatle seçti.
Kırmızı araba lehine karar verdi.
- Keşke beni seçseydi.
- Beni seçmesini isterdim.
Onun için bir noel hediyesi seçti.
Sami İslam yolunu seçti.
Kariyerimi seçtiğimde 17 yaşındaydım.
Öğretmen olmayı ben kendim seçtim.
O birkaç elbiseye baktı ve en pahalı olanına karar verdi.
Sen en iyisi seçildin.
Kırk Meyve Ağacı için kırk sayısını seçtim
Bunun yerine Batı uyumayı seçti.
Ben başka bir yol seçtim.
Tom, Noel'i ailesi yerine Mary ile geçirmeyi seçti.
Batı uyumayı seçti derken ne demek istiyorum?
Mary ütüyü raftan indirdi, elektrik kablosunu açtı, fişini taktı ve ısı ayarını seçti.