Examples of using "Koel" in a sentence and their turkish translations:
- Sakin olun.
- Sessiz ol.
- Sakin kal.
Güzel, serin bir su.
Buz soğuktur.
Sakin ol.
İlaçlar da gayet serin. Onları mağarada serin tuttuk.
Evet, bu çamur çok güzel ve serin.
Burası güzel ve serin.
Serin olsalar da yağmalanmış ve kırılmışlar.
...ısıyı yayarak fili serin tuttuğunu gösteriyor.
Su aygırları serinlemek için gündüz sıcağında suda durur.
Yazın serinlemek için en sevdiğin yol nedir?
Bu onları serin tutacaktır. Hem gölgedeler hem de çamurda.
Düğünden önceki akşam Mary hâlâ soğuk kanlıydı.
Bu kanyon yarığı da serin olduğu için hızlı buharlaşmıyor.
Sakin kal.
Ama bunu yapmadan önce bu ilaçları halletmeliyiz. Onları serin tutacak bir şey yapmalıyız.
Bu da ilaçlar için iyi olmaz. Onları serin tutmak için başka bir plana ihtiyacımız var.
Gündüzleri uzun yol gitmek bu yeni doğmuş yavru için çok zor. Hava serinken olabildiğince yol almalılar.