Examples of using "Klauwen" in a sentence and their turkish translations:
Bu üçayak benzeri pençeler deriye tutunur ve yapışır,
Büyük pençeleri varsa, silahları odur.
Çeneler ve pençelerin kapışmasıyla turnuvamız devam ediyor.
Bunun gibi küçük pençeleri ve kuyruğunda büyük bir zehir kesesi varsa
bu zehir kesesinin çok etkili olduğu kesindir. Büyük pençelere ihtiyacı yok.