Translation of "Kennis" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Kennis" in a sentence and their turkish translations:

Gegevens en kennis --

veri ve enformasyon --

Kennis is macht.

Bilgi güçtür.

Aangenaam kennis te maken.

Tanıştığımıza memnun oldum.

- Mijn kennis over biochemie is beperkt.
- Ik heb weinig kennis van biochemie.

Biyokimya hakkında az bilgiye sahibim.

Alle trucks, middelen en kennis,

püf noktalar, araç gereçler, ustalık --

Ons team verzamelde menselijke kennis

Ekibimiz atmosferdeki ısı kapanlarını

- Aangenaam kennis te maken.
- Aangenaam.

- Tanıştığımıza memnun oldum.
- Çok memnun oldum.

Prettig met u kennis te maken.

Tanıştığımıza çok memnun oldum.

Prettig kennis met je te maken.

Sizinle tanıştığıma memnun oldum.

- Ik heet Kyril, aangenaam kennis te maken.
- Mijn naam is Cyrille, aangenaam kennis te maken.

Benim adım Cyril. Sizinle tanıştığıma memnun oldum.

Het draait om vaardigheden, kennis, en risico.

Bu tamamen beceri, bilgi ve riskle ilgili.

Het gaat om vaardigheden, kennis en risico.

Bu tamamen beceri, bilgi ve riskle ilgili.

En kennis beter dan onwetendheid en bijgeloof.

ve bilginin cehalet ve batıl inançtan daha iyi olduğu.

Televisie helpt ons onze kennis te verruimen.

Televizyon bilgimizi genişletmemize yardımcı olur.

Meneer Smith is een kennis van haar.

Bay Smith onun bir tanıdığı.

Kennis van vreemde talen stimuleert de hersenactiviteit.

Yabancı dil bilgisi, beyin etkinliğini uyarır.

Zijn kennis van aardrijkskunde is niet voldoende.

Onun coğrafya bilgisi yetersizdir.

Mijn kennis van Japans is eerder zwak.

Japonca bilgim oldukça zayıftır.

Eva gaf Adam de appel der kennis.

Havva, Adem'e bilgi elmasını verdi.

Maar ware kennis is te vinden bij bewijs.

Fakat gerçek uzmanlık bulguda bulunur.

Onze kennis over de toekomstige zeespiegel is groot

Geleceğe dair deniz seviyesi yükselme kavrayışımız iyi

Zij is eerder een kennis dan een vriendin.

O bir arkadaştan daha çok bir tanıdık.

Zijn kennis van het Engels is boven gemiddeld.

- Onun İngilizcedeki yeteneği vasatın üzerinde.
- İngilizcedeki yeteneği ortalamanın üzerindedir.

Aangenaam kennis met u te maken, mevrouw Jones.

Tanıştığımıza memnun oldum, Bayan Jones.

Ook voor mij is het aangenaam kennis te maken.

Ben de sizinle tanıştığıma memnun oldum.

Een volk zonder kennis is een volk zonder kracht.

Bilgisiz bir millet güçsüz bir millettir.

Hij heeft een goede kennis van de Russische grammatica.

O iyi bir Rusça gramer bilgisine sahiptir.

Om de kennis te vergaren die ik zo graag wilde.

yapabileceğim her şeyi yaptım.

- Aangenaam kennis te maken.
- Ik ben blij u te leren kennen.
- Ik ben blij je te leren kennen.
- Prettig met u kennis te maken!

- Tanıştığımıza memnun oldum.
- Seninle tanıştığıma memnun oldum.
- Seninle tanıştığıma çok memnun oldum.

Door hun lokale kennis te vergroten van techniek, wetenschap en ruimte.

bilim ve uzay bilgilerini artırarak gelişimlerini ilerletmekle meşguller.

Onze kennis over enkele van de meest iconische wezens op aarde...

Dünya'nın en ikonik bazı yaratıkları hakkında bildiklerimiz

Gebaseerd op een snel aangroeiende kennis van psychologie en sociale wetenschappen

Hızlı büyüyen psikoloji ve sosyal bilimler gövdesi üzerinde çalışarak

- Aangenaam kennis te maken.
- Ik ben blij u te leren kennen.
- Ik ben blij je te leren kennen.
- Aangenaam.
- Aangenaam kennis met je te maken.

Tanıştığımıza memnun oldum.

Gisteren heb ik kennis gemaakt met een van de beroemdste acteurs van de wereld.

Dün dünyadaki en popüler oyunculardan biriyle tanıştım.

Moderne camera's veranderen onze kennis... ...over een aantal van de meest iconische wezens op aarde...

Son teknoloji kameralar, Dünya'nın en ikonik bazı hayvanları hakkında bildiklerimizi değiştiriyor.

Onze kennis over een aantal van de meest iconische wezens op aarde... ...wordt nu al herzien.

En ikonik bazı yaratıklar hakkında bildiklerimiz şimdiden baştan tanımlanıyor.

- Fijn u te ontmoeten. Ik ben een miereneter.
- Aangenaam kennis te maken. Ik ben een miereneter.
- Fijn je te ontmoeten. Ik ben een miereneter.

Sana rastlamak ne güzel. Ben bir karıncayiyenim.