Examples of using "Ernstig" in a sentence and their turkish translations:
- Ciddi ol.
- Ciddi olun.
Yeşil- önemi az.
Bir tanesi çok ciddiydi.
Sen ağır hastasın.
Tom şimdi ciddi.
- Bu çok ciddi.
- Bu gerçekten ciddi.
Bizim bunu çok ciddiye almamız gerekiyor.
Microdalgalar ciddi zarar verebilirler.
Tom büyük bir kaza geçirdi.
Tom kötü şekilde dövüldü.
Bunun ciddi olduğunu biliyorum.
Sanırım Tom ciddi.
"O cidden hasta mı?" "İnşallah değildir."
Onlar onun ciddi olarak hasta olduğunu söylüyorlar.
Bunu ciddi olarak düşünüyor olamazsın.
bir kez ciddi şekilde yaralandı ve bir kez yakalandı.
- Jane'in başı ciddi belada.
- Jane'in ciddi bir sorunu var.
Yaralarının ciddi olmadığını duyduğuma mutluyum.
ama işitsel etkiler kadar tehlikelidirler.
Söylentiler ciddi olsun ya da olmasın, Mayıs ayında İngilizler ve Portekizliler Soult'u
Ciddi olarak yaralanmadığımızı duyduğuma sevindim.
Japonya'da yedi yılı boyunca, ciddi olarak Japonca çalıştı.
Onun ciddi olup olmadığını söylemek asla kolay değildir.