Examples of using "Ongeluk" in a sentence and their turkish translations:
Kaza, önceki gün gerçekleşti.
O bir kaza geçirdi.
Kaza nerede oldu?
Kaza, önceki gün oldu.
Bir kazaya neden oldum.
Kazalar üst üste gelir.
Bu acıklı bir kazaydı.
O garip bir kazaydı.
O korkunç bir kazaydı.
O belli ki bir kaza değildi.
Belki o bir kaza değildi.
Tom bir kayak kazası geçirdi.
Kırık bir ayna kötü şans getirir.
Yüzücülerin çoğu zaman boğulmasına sebep oluyor.
Tom bir kaza tanığıydı.
Onun dikkatsizliği bir kazaya neden oldu.
Tom büyük bir kaza geçirdi.
Kaza onun suçu değildi.
Bir kaza geçirebilirsin.
Kazanın tanıklarıydık.
Başka bir kaza oldu.
Belki o gerçekten bir kazaydı.
Kaza için sen suçlanmayacaksın.
Kazayla deterjan içti.
Kaza cuma günü oldu.
- Tom yanlışlıkla biraz zehir içti.
- Tom herhangi bir zehri kazara içti.
Sami ölümcül bir kaza geçirdi.
Kazadan sonra bilincini kaybettin mi?
Kazanın sonucu olarak geç kaldı.
Joan kazada sol kolunu kırdı.
O, bir araba kazasında yaralandı.
Yanlışlıkla yanlış trene bindi.
O kaza onun evinin yakınlarında oldu.
Onun sağlığı kazadan beri kötüleşti.
Kazada kaç kişi öldü?
Tom kazası hakkında bir şey söyledi mi?
Otobüs sürücüsüne göre, o bir kaza değildi.
Kazada üç kişi yaralandı.
- Ne Tom ne de Mary kazada öldü.
- Tom da Mary de kazada ölmedi.
Umarım kaza geçirmemiştir.
- O bir kaza değildi.
- Bir kaza değildi.
Kazayla bir ilgim yoktu.
Sabit diskini kazara formatladım.
O, kaza değildi.
Caddede tesadüfen onunla karşılaştım.
- Kaza birçok ölüme neden oldu.
- Kaza çok sayıda ölümlere neden oldu.
Tom kazada yaralanmadı.
Kaza başarı için tüm umutlarını yıktı.
Tom bir araba kazasında yaralandı.
Onun bir kaza olduğundan emin misin?
Bunun bir kaza olduğunu düşünüyorum.
O, kazayla ilgili beni suçladı.
Tom, Mary'nin kazasını gazetede okudu.
Patlama bir araba kazasına neden oldu.
Arabası kazada perte çıktı.
soruşturma kazara ölümden cinayete dönmüştü.
Kaza, bugünkü gazetede bildirildi.
- Yanlışlıkla kahve fincanına tuz koydu.
- Kahve fincanına kazara tuz attı.
Tom bir otomobil kazasında öldü.
- Tom o kazada neredeyse ölüyordu.
- Tom az kalsın ölüyordu o kazada.
Ben kazadan sağ kalan tek kişiyim.
Onun tek oğlu otomobil kazasında öldü.
Ben kazara kız kardeşimin yapay penislerini buldum.
Kazadan dolayı sürücüyü suçladılar.
Kazalar kaçınılmaz.
Yanlışlıkla postanı açtığım için üzgünüm.
Bir kaza geçirdi ve bacağını kırdı.
'La La Land' yanlışlıkla kazanan olarak anons edildi.
Hayır, yanlışlıkla parmağımı kestim! Ne yapmalıyım?
Kazayı gördüğümüz günü hatırlıyor musun?
- Her işte bir hayır vardır.
- Her gecenin bir sabahı vardır.
- Gün gelir, devran döner.
Adam bir araba kazasında öldü.
Onlar kazaya neden olduğu için Tom'u suçladı.
Bu rapora göre, Tom kazaya sebep olan kişiydi.
Ben küçükken kazara bir solucana bastım.
Kaza meydana geldiğinde, o üç yıldır fabrikada çalışıyordu.
Ne zaman Tom'a kazadan bahsetmeyi planlıyordunuz?
Ben yanlışlıkla Lady Gaga CD'min üzerine bastım ve onu kırdım!
Dikkatli değildim ve yanlışlıkla hatalı otobüse bindim.
Melanie yanlışlıkla bir sinek öldürdü.
Tom dün gece bir araba kazasında öldü.
Kara kedilerin kötü şans getirdiklerine inanmıyorum.