Examples of using "Eén" in a sentence and their turkish translations:
Bir bira lütfen!
Birinin ölmesi...
Bir... İki... Üç.
- Bir dil asla yeterli değildir.
- Bir dil asla yetmez.
- Tek dil asla yeterli değildir.
Bunlardan biri kadercilik.
Yavrulardan biri ayrı düşmüş.
Bir tanesi çok ciddiydi.
- Bir öpücük mü iki mi?
- Bir öpücük mü yoksa iki öpücük mü?
Bir kez yeterli.
- Bir artı iki üç eder.
- Bir ile ikiyi toplarsanız sonucu üç olur.
- Bir çiçekle yaz gelmez.
- Bir çiçekle bahar olmaz.
Onlardan biri bir casus.
İş arkadaşlarından biri fısıldadı.
Tek bir dil yeterli değil.
Azuri isimli bir şirket, on bir ülkede on binlerce birimini
Olasılık şimdi bir trilyonda bir gezegen,
Merkez Bir denen bir şey vardı.
- Bir çiçekle yaz gelmez.
- Bir çiçekle bahar olmaz.
Bir artı iki üçe eşittir.
Bir çiçekle yaz gelmez.
Bir, üç ve beş tek sayılardır.
Birincisi, teknolojinin kendi doğası.
Tek yanlış harekette sırtlanlara yem olur.
Bunlardan biri bana arkadan vurdu.
Tom'un çocuklarından biri şu anda Avustralya'da yaşıyor.
En başta yanlış teşhis konulduğu için
Dişi, zehirli dişini bir geçirdi mi yolun sonu gözükür.
Oyunculardan biri oyun sırasında sakatlandı.
Bir saatlik düşüncesizlik yıllarca gözyaşlarına neden olabilir.
Bu ülkenin ana ürünlerinden biri kahvedir.
Amerikan devletlerinden biri ananası ile ünlüdür.
Birincisi, konuşmakta iyiyim, konuşmakta kötüyüm.
Bu da 1,25 milyar insanın yoksulluktan kurtulduğu anlamına gelir
- Bir baş soğan bir kazanı kokutur.
- Bir kötünün yedi mahalleye zararı vardır.
Sonunda aramızdan bazıları bira içti, bazıları da hapse girdi.
Birer birer, çocuklar ne okuduğumu görmek için geldi.
Biri panayırdan inecek, bir kaç tane daha köşe başında ve yeşile gelecek.