Translation of "Behoren" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Behoren" in a sentence and their turkish translations:

Wel naar behoren werkt.

istendiği gibi çalışıp çalışmadığı.

Jongeren behoren ouderen te respecteren.

- Gençler yaşlılara saygı göstermeliler.
- Gençlerin yaşlılara saygı duyması gerekir.

Tot wie behoren die pennen?

Bunlar kimin kalemleri?

Lychees behoren tot mijn lievelingsfruit.

Lişe benim en sevdiğim meyvelerden biridir.

Fundamentele mensenrechten behoren uiteraard gerespecteerd te worden.

Söylemeye gerek yok, temel insan haklarına saygı gösterilmelidir.

Vegetariërs behoren tot de gezondste mensen ter wereld.

Vejeteryanlar dünyadaki en sağlıklı insanlardan bazılarıdır.

Sommige Europese landen behoren niet tot de Europese Unie.

Avrupa'daki bazı ülkeler, Avrupa Birliği'nin bir parçası değildirler.

Ik ontmoette mannen die tot 's werelds beste spoorvolgers behoren.

Muhtemelen dünyadaki en iyi izcilerden olan bu adamlarla tanıştım.

Orka's behoren tot de intelligentste en sociaalste wezens van de oceaan.

Katil balinalar, okyanuslardaki en zeki ve sosyal yaratıklar arasındadır.

Moord, verkrachting en verminking behoren tot de gruweldaden die tijdens de oorlog werden begaan.

Cinayet, tecavüz ve işkence savaş zamanlarıyla ilişkili vahşetlerdir.

Effectief te laten zijn, moeten ze naar behoren worden betaald, gekleed en gevoed - iets wat de Franse Republiek

etkili olabilmeleri için, onlara düzgün bir şekilde ödeme yapılmalı, giydirilmeli ve beslenmelidir - Fransız Cumhuriyeti'nin

Hij maakte er zijn eerste prioriteit van om ervoor te zorgen dat zijn eigen mannen naar behoren werden betaald en gevoed - iets wat

. Kendi adamlarına düzgün bir şekilde ödeme yapılmasını ve beslenmesini sağlamak için ilk önceliği yaptı

Alle mensen worden vrij en gelijk in waardigheid en rechten geboren. Zij zijn begiftigd met verstand en geweten, en behoren zich jegens elkander in een geest van broederschap te gedragen.

- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve kardeşlik ruhu içinde birbirlerine karşı hareket etmelidirler.