Examples of using "Armoede" in a sentence and their turkish translations:
- Yoksulluk kurnazlık öğretir.
- Yoksul geçimini düzeltmek için her yolu dener.
yoksulluk oranı %12,
bolluğun yokluktan daha iyi,
Ben yoksulluk içinde yaşadım.
vatandaşların %7'si yoksulluk mağduruydu,
Şiddetli yoksulluğu sona erdirecek,
Sefalet içindekilerin oranı %5'ti.
Birçok ülke yoksullukla ilgili sorunlar yaşıyor.
aşırı yoksulluğun olduğu ülkelerden geliyor.
Yoksulluk bütün ahlaksızlıkların anasıdır.
aşırı yoksulluk mağduru dünya nüfusunun %10'u
aşırı yoksulluk mağduru dünya nüfusunun %37'si
Yoksulluğun pençesinde
Fakirliğini kötü şansına bağlıyor.
Tom yoksullara yardım etmek için hayatını adadı.
Bu dinamikler New Orleans'dan Nairobi'ye kadar fakirlik koşullarında
Bu da 1,25 milyar insanın yoksulluktan kurtulduğu anlamına gelir
bolluk ve refaha çevirebilecek güce sahip olduğuna inanıyorum.
O kasabanın gümüşçülerinin aşırı yoksulluk nedeniyle gümüş yedikleri söylenilmektedir.