Translation of "Zoekt" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Zoekt" in a sentence and their turkish translations:

- Wie zoekt, zal vinden.
- Wie zoekt, die zal vinden.
- Wie zoekt, die vindt.

- Arayan bulur.
- Kim ararsa, bulur.

Iedereen zoekt geluk.

Herkes mutluluk peşinde.

Zoekt u iemand?

- Birini mi arıyorsun?
- Sen birini arıyor musun?
- Birisini mi arıyorsun?
- Birisini mi arıyorsunuz?

Hij zoekt werk.

İş arıyor.

Armoede zoekt list.

- Yoksulluk kurnazlık öğretir.
- Yoksul geçimini düzeltmek için her yolu dener.

Ken zoekt u.

Ken sizi arıyor.

Tom zoekt advies.

Tom tavsiye arıyor.

Tom zoekt zijn autosleutel.

Tom arabasının anahtarlarını arıyor.

Wie zoekt, zal vinden.

İnsan iterse her şeyi yapabilir.

Zoekt Tom Maria nog?

Tom hâlâ Mary'yi arıyor mu?

U zoekt het woordenboek.

Sözlüğü arıyorsun.

En als je financiering zoekt,

finansman arıyorsanız,

Deze vrouwelijke jachtkrabspin zoekt een partner.

Bu beyaz avcı örümcek kendine eş arıyor.

Wanhopig zoekt ze een rustige plek.

Ümitsizce sessiz bir yer arıyor.

Hij zoekt een van zijn vrienden.

O, arkadaşlarından birini arıyor.

Ik ben niet wat je zoekt.

Senin için iyi değilim.

Wat voor soort werk zoekt u?

Ne çeşit bir iş arıyorsun?

Ze zoekt een donker en stil stukje.

Karanlık, sessiz bir alan arıyor.

Is dat de sleutel die je zoekt?

Bu Aradığınız anahtar mı?

Als je beschaving zoekt, volg dan de rivier.

Ve eğer medeniyeti arıyorsanız bir nehir bulduğunuzda, takip edin.

Met haar ongelooflijke reukvermogen zoekt zij ze op.

İnanılmaz koku duyusu sayesinde onları tespit ediyor.

- Hij zoekt werk.
- Hij is werk aan het zoeken.

O bir iş arıyor.

- Zoekt ge iets?
- Bent je op zoek naar iets?

Bir şey mi arıyorsunuz?

Tom zoekt een makkelijke manier om af te vallen.

Tom kilo vermek için kolay bir yol arıyor.

Zeg me wat je zoekt en ik zal je helpen.

Bana aradığını söyle ve sana yardım edeceğim.

Als je in het wild naar voedsel zoekt kun je niet kieskeurig zijn.

Vahşi doğada yiyecek ararken seçiçi olamazsınız!

- De politie zoekt de dief.
- De politie is op zoek naar de dief.

Polisler soyguncuyu arıyor.