Examples of using "لمشاهدة" in a sentence and their turkish translations:
Fimi izlemeye gitti
Tek başına sinemaya gider.
Dün gece sinemaya gittik.
Köpekler ailelerini görebilmek için can atıyorlar
ve tüm dünyada izlenebilecek şekilde yapılan bir film
Henüz filmi görme fırsatım olmadı.
Bu gece sinemaya gidebilir miyim?
Göle gidip güneşin doğuşunu izleyebilir miyiz?
Dışarıda büyük bir kalabalık toplanıp kargaşayı izlerken
bana tüm o emojileri gönderen o genç kızı görmeye gittim.