Translation of "فيلم" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "فيلم" in a sentence and their turkish translations:

فيلم "البؤساء" مقابل فيلم "متجر صغير من الرعب".

"Little Shop of Horrors" için seti değiştirmesi gibi.

كان فيلم balalaika على وشك أن يصبح أحدث فيلم له

balalayka filmi onun en son filmi olmak üzereydi neredeyse

يضحك على كل فيلم

her filminde gülerdi

هذا فيلم منخفض التكلفة.

Bu düşük bütçeli bir film.

وعبر عنه في كل فيلم

ve bunu da her filminde dile getirdi

ويمكن صنع فيلم جيد حقا

ve gerçekten çok iyi bir film yapılabilir

للأسف نحن لا نصنع فيلم

biz ise malesef bir film yapmıyoruz

ذهبنا لمشاهدة فيلم ليلة البارحة.

Dün gece sinemaya gittik.

شاهد سامي فيلم "البؤساء" الموسيقي.

Sami, Sefiller müzikalini izledi.

جاء فيلم توسون باشا من الخلف

tosun paşa filmi geldi arkasından

لكن فيلم zuboo هذا شيء آخر

ama bu zübük filmi başka bir şey

ماذا تقول عن فيلم جنونك المجنون

deli deli küpeli filmine ne demeli

دعنا نأتي إلى فيلم الرجل الضاحك

gelelim gülen adam filmine

في الواقع فيلم يستحق كل جائزة

aslında her ödülü hak eden bir film

إنه في الواقع فيلم برسالة هائلة

aslında muazzam mesaj içeren bir film

يتم صنع فيلم من الأساطير الأيرلندية

İrlanda mitolojisinden bir film yapılıyor

إنه فيلم جيد جدا ، أوصي به

Çokta güzel filmdir tavsiye ederim

"آنا" في فيلم "Real Women Have Curves"

"Kadın Dediğin"deki Ana,

كان فيلم نقد كبير حول علاقة الفائدة

çıkar ilişkisini anlatan mükemmel bir eleştiri filmiydi yine

هناك نقد لكل فيلم تقريبًا في الفيلم.

ağalık düzeni olmazsa olmazlardan zaten ağalık düzenine neredeyse her filminde eleştiri var

ثم يقولون أن الجوكر فيلم جيد للغاية

sonra diyorlar ki joker çok iyi film

كان هناك فيلم كنت أشاهده "آلة الزمن"

İzlediğim bir film vardı "Time Machine"

هل لي أن أخرج لمشاهدة فيلم الليلة؟

Bu gece sinemaya gidebilir miyim?

جعله يبكي في فيلم واحد وفي عام 2000

bir tek filminde ağlattı bir de 2000 yılında

أتساءل عما إذا كنت قد سمعت فيلم الشوق

Hasret filmini duydunuz mu acaba

كان فيلم feyzo المهذب هو أعلى وظيفة الآن

kibar feyzo filmi artık işin zirvesiydi

جاء إلى فيلم الزبوك مقتبس من رواية الزبوك

zübük romanından uyarlanan zübük filmine geldi

كان هناك انتقاد مختلف تمامًا في فيلم henpecked.

kılıbık filminde ise bambaşka bir eleştiri vardı yine

فيلم عن ما حدث حتى لرئيس البلدية الأمين

dürüst olan belediye başkanın bile başına neler geldiğini anlatan bir film

لا تتذكر فيلم سيد الخواتم على أي حال

yüzüklerin efendisi filmini hatırlamayanınız yoktur her halde

الفيلم الذي أخذه كأول دور رئيسي هو فيلم salako

ilk başrol olarak aldığı film ise salako filmi

لا نأتي عبر فيلم الترجمة هذا على شاشة التلفزيون

televizyonda bu zübük filmine çok rastlamayız

في فيلم المعلم ، يوجد معلم ليس لديه راتب كافٍ

öğretmen filminde ise maaşı yetmeyen bir öğretmen var

كان فيلم عن الثروات والأغا الذين استغلوا الناس مرة أخرى

halkı sömüren zenginleri ve ağaları anlatan bir filmdi yine

اكتشفت اليوم أن هناك فيلم اسمه "الروس قادمون!" الروس قادمون!

Bugün "Ruslar geliyor! Ruslar geliyor!" adında bir filmin olduğunu keşfettim.

ما اشبه اليوم بالامس. في قصةٍ هوليوودية ظهر لنا فيلم Contagion

Dün nasıl bugün. Bir Hollywood hikayesinde, Contagion 2011'de ortaya çıktı . Bize dünyaya yayılan,

في كل فيلم شاهدناه بهذه الطريقة ، كان نفس الشيء في الحياة الواقعية

her filminde biz onu öyle gördük gerçek hayatta da böyleydi

لا تزال المرأة التي تتحدث على الهاتف في فيلم تشارلي تشابلن الترويجي مشوشة

Charlie Chaplin'in tanıtım filminde telefonla konuşan kadın yine kafaları karıştırıyor