Translation of "‫فإنك" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "‫فإنك" in a sentence and their turkish translations:

فإنك تذهب بشكلٍ أقل إلى المستشفى.

daha az hastaneye gitmenizden kaynaklanıyor.

فإنك تتحدى وجهة نظرهم وتغيّر مواقفهم.

biliyorum ki bu onların bakış açısını ve yaklaşımını değiştirecektir.

‫في حالة الفهد الهندي،‬ ‫فإنك ستتأذى.‬

Hint parsı söz konusu olduğunda yaralanırsınız.

إذا أكلت كثيرًا فإنك تصير سمينًا.

Çok yersen şişmanlarsın.

ولكنك إذا كنت تستطيع قيادة دراجة، فإنك تملك الإجابات عليها،

Fakat eğer bisiklet sürebiliyorsanız yanıtları zaten biliyorsunuz.

- إذا أكلت كثيرًا فإنك تصير سمينًا.
- إذا أكلت كثيراً، ستصبح سميناً.

- Çok fazla yersen şişmanlarsın.
- Çok fazla yemek yersen şişmanlarsın.

المال ليس كل شيء، لكن إن لم يكن عندك مال، فإنك لا تستطيع فعل شيء.

Para her şey değildir ama paranız yoksa hiçbir şey yapamazsınız.

‫يقول إنه عندما يتعلق الأمر‬ ‫بقاتل حرشفي خطير‬ ‫فإنك لا تعرف كم هي منتشرة‬ ‫إلى حين أن ترى ذلك بنفسك.‬

Bu pullu seri katilin ne kadar yaygın olduğunu kendi gözünüzle görmeden anlayamazsınız, diyor.