Translation of "الفهد" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "الفهد" in a sentence and their turkish translations:

‫في حالة الفهد الهندي،‬ ‫فإنك ستتأذى.‬

Hint parsı söz konusu olduğunda yaralanırsınız.

‫لكن الفهد المذعور لديه أفكار أخرى.‬

Ancak paniklediği belli olan parsın başka düşünceleri var.

‫يقول إنه تأذى لأن الفهد انزعج واهتاج.‬

Parsın sinirli ve heyecanlı olduğu için kendisini yaraladığını söylüyor.

‫وحينها قفز الفهد عليّ وجذبني إلى الأسفل.‬

ve o anda pars üstüme atladı ve beni yere yıktı.

‫نجت من الفهد بمعجزة من نوع ما،‬

Mucize eseri pars onu öldürmemiş,

‫كل هذه هي اقتراحات لتُبعد عنك هجوم الفهد،‬

pars saldırısından korunmayı sağlayabilecek öneriler,

‫مع عدم وجود مكان للهرب،‬ ‫انطلق الفهد الرشيق مجدداً.‬

Kaçamayan çevik istilacı tekrar atağa geçiyor.

‫تركني أذهب وكان الفهد يحاول القفز‬ ‫إلى خارج المجمع السكني.‬

Beni bıraktı ve bölmeden çıkmaya çalıştı.

‫بوزن يفوق الفهد بـ7 أمثال،‬ ‫وبصر يفوق بصرنا بـ6 مرات،‬

Çitadan yedi kat ağır ve görüşü bizimkinden altı kat hassas.

‫كان فم الفهد بجانب...‬ ‫ربما أقل من سنتيمترين ونصف‬ ‫بجانب أذني اليمنى تماماً‬

Parsın ağzı... Belki iki buçuk santimden daha yakındı, sağ kulağımın hemen yanındaydı