Translation of "تملك" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "تملك" in a sentence and their turkish translations:

نانسي تملك بيانو.

Nancy'nin bir piyanosu var.

هل تملك قاموساً؟

Bir sözlüğün var mı?

هل تملك كتاباً؟

Bir kitabın var mı?

هل تملك كمانًا؟

Bir kemanın var mı?

هل تملك رخصة قيادة؟

- Bir sürücü belgesine sahip misin?
- Sürücü belgeniz var mı?
- Şoför ehliyetiniz var mı?

هل تملك إيميلي قاموساً؟

Emily'nin sözlüğü var mı?

هي تملك منزلا ضخما.

O, kocaman bir eve sahip.

لا يهمّني كم فلوساً تملك.

Ne kadar paran olduğu umurumda değil.

كانت ليلى بالفعل تملك ابنة.

Leyla'nın bir kızı vardı.

من تكون أهم بكثير مما تملك

Ne olduğun neye sahip olduğundan daha önemlidir.

وأن تملك كل هذا الحضور في الإعلام.

haysiyetsizlik sayıyordu.

‫لكن فئران الخشب لا تملك هذا الخيار.‬

Fakat orman faresinin böyle bir seçeneği yok.

لماذا تملك هذا العدد كله من القطط؟

Neden bu kadar çok kedin var?

لوريل بريتمان: مع أن عارفين تملك قصصاً بالفعل.

LB: Yine de Arifeen'in hikayeleri vardı.

- أنت لا تملك ذاكرة جيّدة.
- ذاكرتك ليست جيّدة.

İyi bir hafızan yok.

ربما هي حقا لا تملك غرفة خاصة بها.

Belki de gerçekten kendine ait bir odası yoktur.

- السلاحف ليس عندها أسنان.
- السلاحف لا تملك أسنان.

Kaplumbağaların dişleri yoktur.

لكن fényképezőgép لا تملك أياً من هذه الارتباطات الآن.

Fakat fényképezőgép için şu an bunların hiçbiri yok.

وأن أي امرأة تملك هذه المنطقة فقد تكون خنثى.

ve buna sahip olan bir kadının da muhtemelen çift cinsiyetli olduğunu.

لم تملك أي مال، لذا لم تستطع الذهاب معي.

Onun hiç parası yoktu, böylece o benimle gidemedi.

ولكنك إذا كنت تستطيع قيادة دراجة، فإنك تملك الإجابات عليها،

Fakat eğer bisiklet sürebiliyorsanız yanıtları zaten biliyorsunuz.

أتعلمون، في ذاك الوقت، لم تكن الناس تملك مكيفات هواء،

O zamanlar, insanların klimaları yoktu

لكن لو كنت تملك 80 ملياراً، ماذا كنت لتفعل لبلادك؟

Ama 80 milyarın olsaydı ülken için ne yapardın?

‫قليل من المفترسات تملك الرشاقة الكافية‬ ‫لإتمام مثل هذا الصيد.‬

Bu şekilde av indirecek kadar akrobatik az yırtıcı vardır.

لنفترض أنك لا تملك الإنجليزية. جئت عبر لحظة من البضائع

diyelim ki ingilizcen yok. Mal bir anına da denk geldin

أنت تملك القوة و الحق لتحقق أي شيء تريد في حياتك .

Hayatta yapmak istediklerini başaracak gücün ve buna hakkın var.