Examples of using "يلتزم" in a sentence and their turkish translations:
Tüm Müslümanlar Ramazana riayet etmez.
Romalı süvarilerin çoğunun zaferden yana kararlı olmasını bekledikten sonra Numidyalı hafif süvarileri kanatlardan sarmaya gönderdi.
ancak Avrupa Krallıkları entikalarla ve birbirleriyle yapıyor oldukları savşalarla meşgullerdir