Translation of "وهكذا" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "وهكذا" in a sentence and their turkish translations:

وهكذا تقوم بتكوين

Ve böylece babanın ölümü ve intikamın

وهكذا ولدت فكرة مشروعي،

Projemin fikri işte böyle ortaya çıktı.

الآن هناك منظمات عالمية وهكذا.

şimdi uluslararası organizasyonlar var ve buna benzer şeyler.

وهكذا كانت تسير الأمور دائمًا.

ve bu, her zaman böyleydi.

وهكذا التقيت برئيس شبكة التلفزيون

Bir televizyon ağının başkanıyla da böyle tanıştım

وهكذا في آخر ملياري عام،

ve böylece son birkaç milyar yıl içinde

وهكذا فعلت، وشعرت بشعورٍ جيدٍ جدًا.

Çıktım, gayet iyi hissettirdi.

هكذا استمرت القصة بالبقاء وهكذا ستستمر.

Bu şekilde hikâyeler hep hayatta kaldı ve hayatta kalmaya da devam edecek.

وهكذا أيدت المحكمة إدانة جوردون هيراباياشي.

ve mahkeme Gordon'ın hükmünü onayladı.

وهكذا أصبح هذا الشكل هو المعيار.

ve bu standart hâlini aldı.

وهكذا بدأت الأحداث التي غيرت حياتي.

ve hayatımı değiştiren olaylar öyle başladı.

وهكذا، يكون الدخول الكامل إلى هاتف الشخص

Bir kişinin telefonun tümüne ulaşmak

وهكذا كان الأمر في آخر مائتي عام:

Ve bu son birkaç yüz yıldır olduğu gibi, şirket tarafından kontrol edilen

وهكذا هناك شيئان مهمان لنعرفهما عن العلم:

Bilim hakkında bilmemiz gereken iki önemli şey var:

لورين: وهكذا بعد حديثنا، أدهشتني بعض الأشياء.

LA: Ve sohbetimizden sonra bazı şeyler beni şaşkınlığa uğrattı.

وهكذا، إن زرعوا الزهور لبيعها للأثرياء، فسيكونون بخير.

Zenginlere satacak çiçek yetiştirirlerse geçinip giderler.

وهكذا إذا أضفت نغمة لكل خلية من خلايا الدماغ

Eğer beyin hücrelerinin her birine bir tını ekleseydiniz,

وهكذا فإن سر الانسجام الموسيقي يكمن في النسب البسيطة:

Yani müzikal armoninin sırrı aslında basit oranlar:

وهكذا تبدأ رحلة حنبعل المحفوفة بالمخاطر عبر جبال الألب

Ve artık Hannibal'in riskli Alpler yolculuğu başlıyordu.

وهكذا ستقومون طبيعيًا بطرح الأفكار من أجل وصفة غذائية،

Bu ise normalde sizin yemek yapmak için beyin fırtınası yapmanız:

‫وهكذا تنجح في خداع مفترسيها.‬ ‫هذا الإبداع المذهل للخداع.‬

Hareket şekli böyle. Aldatmaya yönelik inanılmaz bir yaratıcılığı var.

وهكذا كل هذه الأسهم الصغيرة هناك كانت طريقتهم في المحاكاة -

Bütün bu küçük oklar, onların simülasyon yapma şekli,

وهابل يدور نوعاً ما حولهم، وهكذا يتمكن من توجيه نفسه.

Hubble onların etrafında dönüyor, böylece yerini saptayabiliyor.

وهكذا، بعد التعرف كيف تقتل هذه الدفاعات إشراك الناس في الحل،

Harekete geçmeyi öldüren nu beş şeyi tanıdıktan sonra,

مما تسبب فى لفت الأنظار إليّ على المستوي الدولي، وهكذا دواليك.

Bütün ilgili çekmiştim ve böyle sürdü.

وهكذا عندما نفتقر للتواصل بالبشر فإننا نحاول التأقلم، ونحاول إيجاد طرق للاتصال،

Ve insanlarla bağımız olmadığı zaman, uğraşırız, bağ kurmanın bir yolunu buluruz