Translation of "ورطة" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "ورطة" in a sentence and their turkish translations:

إنها في ورطة.

Onun başı belada.

أنا في ورطة.

Başım belada.

لقد وقعت في ورطة كبيرة.

Başım büyük bir belada idi.

هل وقع توم في ورطة؟

Tom'un başı derde girdi mi?

وقع توم في ورطة بسبب ماري.

Mary'nin yüzünden Tom'un başı belaya girdi.

- جيم في مشكلة.
- جيم في ورطة.

Jim'in başı dertte.

كنت اقول، يا إلهي، نحن في ورطة.

"Tanrım, başımız dertte." dedim.

‫دائماً ما يكون الأكل في البرية أمراً خطراً‬ ‫ونحن الآن في ورطة.‬

Vahşi doğada bir şey yemek her zaman risklidir ve şimdi başımız belada.