Examples of using "وقعت" in a sentence and their turkish translations:
Benim ön dişim düştü.
Bu beni şaşırtıyordu
Dikiz aynası düştü.
Bir kadına aşık oldum.
Gözlüğün yere düştü.
Sanırım âşığım.
Kalıplaştırma hatasına düşmüştüm.
Masadan bir çatal düştü.
Başım büyük bir belada idi.
sadece bakınıp aşık olduğuna bakıyormuş.
günümüzde ise bundan 25 yıl önce bir olay meydana geldi
Aynı hatayı tekrar yaptın.
Buzdolabının kapağını açtığımda, bir elma düştü.
Aşık olduğu o koca pofuduk surat,
Modern mimarinin evriminin kurbanı oldum . Gökdelenler
Sen aynı hatayı yaptın.
22 yaşındayken, patronuma aşık oldum.
Tom'u benim yaptığım aynı hataları yapmaktan durdurmaya çalışıyorum.