Examples of using "مهمّة" in a sentence and their turkish translations:
O laboratuvar deneyleri inanılmaz derecede önemli.
Cumhurbaşkanı önemli şeyler yapmalı, bununla uğraşmamalı.
Sami ve Leyla, bir görevden geri dönen Hıristiyanlardı.
hiçbir önemli sinyal bulamadık.