Translation of "للنجاة ‬" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "للنجاة ‬" in a sentence and their turkish translations:

فلا أعلم طريقًا للنجاة غيره.

bilmiyorum başka çıkar yol.

‫عليها زيادة وزن جسدها بمقدار الثلث‬ ‫للنجاة في الشتاء.‬

Kışı atlatabilmek için vücut ağırlıklarını üçte bir arttırmaları gerek.

‫عظيم! يمكن أن تكون هناك أمامنا ‬ ‫العديد من الفرص للنجاة،‬

Harika, önümüzde bir sürü hayatta kalma fırsatı olacak

‫الجثم على أنحف غصن‬ ‫هو أفضل فرصة للنجاة من الليل.‬

Geceden sağ çıkmanın en iyi yolu en ince dala tünemek.

‫لكن قمر الليلة مضيء.‬ ‫لذا لدى أسراب النحام فرصة للنجاة.‬

Ama bu gece Ay parlak. O yüzden flamingoların şansı var.

‫مأوى جيد في البرية‬ ‫هو السبيل الوحيد للنجاة من عناصر الطبيعة.‬

Vahşi hayatta iyi bir sığınak hayatta kalmanın tek yoludur.

‫تريد أن تحاول شق طريقك للنجاة ‬ ‫ومواصلة المسير،‬ ‫من دون خطة؟‬

Bir plan yapmadan yolunuzu buna göre bulmak mı istiyorsunuz?

‫تكاتفها معًا يوفر لها حرارة كافية‬ ‫للنجاة في درجات الحرارة الباردة.‬

Toplaşarak, dondurucu soğuklardan sağ çıkacak ısıyı koruyabiliyorlar.

‫لكن لا يزالان يفتقران إلى المهارة والقوة‬ ‫للنجاة من دون أمهما.‬

anneleri olmadan hayatta kalacak yetenek veya güce henüz sahip değiller.

‫وعلى كل مخلوقات الكوكب‬ ‫العثور على طريقة للنجاة من عتمة الليل.‬ ‫"من الغروب حتى الشروق" ‬

Dünya'daki her yaratığın geceden sağ çıkmanın bir yolunu bulması gerekir. GÜN BATIMINDAN ŞAFAĞA