Translation of "الشتاء" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "الشتاء" in a sentence and their turkish translations:

‫بداية الشتاء.‬

Kışın başlangıcı.

أكره الشتاء.

Kıştan nefret ederim.

‫إنها بداية الشتاء.‬

...kışın başları.

‫وسيكفيها هذا‬ ‫طوال الشتاء.‬

Bu da kış boyunca onları idare eder.

‫قام الشتاء بالمهمة الصعبة.‬

Kış, işin zor kısmını halletmiştir.

الجوّ بارد جداً هذا الشتاء.

Bu kış çok soğuk.

أصاب بالبرد دائمًا في الشتاء.

- Kışın ben her zaman grip oluyorum.
- Kışın her zaman nezleye yakalanırım.

‫باشتداد فترة الشتاء،‬ ‫يزداد طول الليالي.‬

Kış sertleştikçe geceler iyice uzar.

‫في البرية، يندر الطعام باقتراب الشتاء.‬

Kış yaklaştıkça vahşi doğada yiyecek iyice azalıyor.

الشتاء الماضي، ذهبت إلى كندا للتزلّج.

Geçen kış kayak yapmak için Kanada'ya gittim.

في الشتاء، يتساقط كثير من الثلج.

Kışın çok kar yağar.

‫وصل الشتاء إلى جبال "باتاغونيا"،‬ ‫جنوب "تشيلي".‬

Kış, Şili'nin güneyindeki Patagonya'nın dağlarına ulaştı.

والبقاء على قيد الحياة في فصل الشتاء.

ve kışın hayatta kalır.

يصبح جبل فوجي مغطًى بالثلج في الشتاء.

Fuji Dağı kışın karla kaplıdır.

‫المكان المثالي لإنشاء أسرة جديدة‬ ‫خلال ليالي الشتاء الطويلة.‬

Uzun kış gecesinde aile kurmak için mükemmel yer.

‫عليها زيادة وزن جسدها بمقدار الثلث‬ ‫للنجاة في الشتاء.‬

Kışı atlatabilmek için vücut ağırlıklarını üçte bir arttırmaları gerek.

اعطاني معلومات دقيقة عن كيفية اجتياز الدببة لموسم الشتاء .

O bana ayıların kışı nasıl geçirdiği hususunda bölüm ve ayet verdi.

قضى حنبعل فصل الشتاء في قرطاج الجديدة، مستعدا للحملة القادمة

Hannibal Yeni Kartaca'da kışı geçirdi ve gelecek seferinin hazırlıklarını yaptı.

‫حتى عند خطوط العرض القصوى،‬ ‫لا يدوم الشتاء إلى الأبد.‬

En uç enlemlerde bile... ...kış sonsuza dek sürmez.

في معركة الشتاء الوحشية في إيلاو ، احتلت قواته مركز الخط.

Eylau'daki acımasız kış savaşında askerleri hattın merkezini tuttu.

كلا القائدين يستخدمان أشهر الشتاء لإعادة تنظيم صفوفهم والتخطيط للسنة المقبلة

İki generalde kış aylarını tekrardan organize olmak ve gelecek sene için plan yapmakla geçirdiler.

ومما يزيد الطين بلة، هو انقلاب الطقس مع حلول فصل الشتاء

Bu da yetmezmiş gibi , mevsim yakında değişecekti ve kış erken gelmişti.

‫في منتصف الشتاء، يمكنه النجاة لأسابيع‬ ‫في هذه الحالة المشابهة للموت.‬

Kışın ortaları geldiğinde, ölüme yakın bu hâlde haftalarca hayatta kalabilir.

‫مستفيدةً من تحديات الشتاء،‬ ‫صارت بها سيدة‬ ‫هذه الليالي الشمالية الطويلة.‬

Kışın sunduğu zorlukları avantaja çevirerek o uzun kuzey gecelerinin hakiki hâkimleri hâline gelmişlerdir.

أن فصل الشتاء بقايا الجيش الصربي الفرار من الجبال الألبانية. هم

O kış, Sırp Ordusu'nun kalıntıları Arnavut dağlarından kaçmak. Onların

‫وحياتها أيضًا.‬ ‫الطريقة الوحيدة للنجاة‬ ‫في ليالي الشتاء القارسة هذه هي بالتلاصق.‬

Onların hayatını da. Bu çetin kış gecelerinden sağ çıkmanın tek yolu sıkı sıkıya sarılmak.

على الجبهة الشرقية، الألمانية المشير فون هيندينبيرغ تشن هجوما في فصل الشتاء،

Doğu Cephesinde, Alman Saha Mareşal von Hindenburg bir Kış Saldırısı başlattı,

في بلدان مثل النرويج و فنلندا، يوجد الكثير من الثلج في الشتاء.

Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde kışın çok kar olur.

بلغت مناورة الشتاء ذروتها في معركة Eylau المروعة ، والتي وصل إليها فيلق Ney

, Napolyon tarafından yeniden eleştirildi . Kış manevraları, Ney'in birliklerinin

كان بحاجة إلى إنشاء قاعدة حيث يمكن لجيشه قضاء الشتاء والاستمتاع بغنائم غاراتهم.

Ordusunun kışı geçirebileceği ve yağmasının şımarıklığını yapabileceği yeni bir üs kurmaya ihtiyacı vardı.

أنه لم يستطع أن يقضي الشتاء في الوادي، لأنه لن يستطيع الحفاظ على جيشه حتى الربيع.

...onun kışı vadide geçiremeyeceğiydi, bahara kadar dahi ordusunu dayandıramadı.