Translation of "الفرص" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "الفرص" in a sentence and their turkish translations:

وسأفقد الفرص في طريقى،

karşıma fırsatlar çıkmaz

ومن العسير الحصول على الفرص.

ve fırsatların zor bulunduğunu düşünün.

لدينا العديد من الفرص لاكتشافها،

Bir sürü keşif şansımız var,

هذا يجعلنا نكبت في أنفسنا الفرص

Bu, kendimiz için fırsatları bastırmamıza neden oluyor

‫لكن في المدينة...‬ ‫الفرص لا متناهية.‬

Ama şehirde... ...ihtimaller sonsuz.

‫لكن الآن... لا مجال للشك.‬ ‫يوفّر الظلام الفرص.‬

Artık... şüphe kalmadı. Karanlık, fırsat yaratır.

‫عظيم! يمكن أن تكون هناك أمامنا ‬ ‫العديد من الفرص للنجاة،‬

Harika, önümüzde bir sürü hayatta kalma fırsatı olacak

للسماح لهؤلاء الفتيات بالحصول على أفضل الفرص المتاحة في الحياة.

imkan sağlamak için zorlu engellerin üstesinden geliyorlar.

باستثناء أنّ الأكثرية العظمى من الفنانين لا يعلمون بشأن هذه الفرص.

ancak sanatçıların büyük çoğunluğu bundan habersiz.

في أعقاب ذلك ، رفض ناي العديد من الفرص للفرار من فرنسا ، واعتقل من قبل النظام الملكي المستعاد

. Sonrasında, Ney Fransa'dan kaçma şansını geri çevirdi ve geri yüklenen monarşi tarafından