Examples of using "فلا" in a sentence and their turkish translations:
ve yeniliğin önüne geçiyoruz.
Taşınmak için param yok, sanırım bir seçeneğim yok.
Hâlâ insanlar tarafından yaratılıyorlar
Geri almayın.
onların elinde değil.
bilmiyorum başka çıkar yol.
Ne olursa olsun adımı söyleme.
o dili ne kadar iyi anladığın
eğerki tesadüf ise zaten ortada bir problem yok
Karşı koymanın faydası yok.
Şu an sadece Allah biliyor.'' diyor.
O tuhaf kokarsa onu yeme.
Lenie'nin eşi hakkında pek bir şey hatırlamasam da
görmek ile ilgili öğrenmeniz gereken hâlâ çok şey var.
Bilgi edinmenizin bir manası olmayacaktır.
Bilgisiz görünmek istemiyor musunuz? Soru sormayın.
Bozuk değilse tamir etme.
eseri bulursanız ve bunu devlete götürürseniz cezası yok
Herkesin aynı fiziğe erişimi var, fiyakalı bir laboratuvara ihtiyacınız yok.
Bu konularda konuşmanın zor olmasına şaşmamalı.
Eğer biz şimdilerde yaşıyorsak geçmiş ve gelecek kavramından söz edemeyiz
pazarda olan evlerin yüzde 37'sine bakmalı
sizin de merak ettiğiniz araştırıp anlatmamızı istediğiniz bir konu varsa onu da yazın çekinmeyin
Rio'ya gelirsen rehberin olmam için beni aramayı unutma.
Ancak, bir dünya haritasında bir şeyler göstermeye çalışırken kartograflar, Mercator'ı nadiren kullanıyorlar.
Reis düz olsa Japonya'dan Amerika'ya o kadar kısa sürede gidemezsin