Translation of "دقائق" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "دقائق" in a sentence and their turkish translations:

ستأخذ بضع دقائق.

Sadece birkaç dakika sürer.

أحتاج بضع دقائق.

Birkaç dakikaya ihtiyacım var.

سأعود في عشر دقائق.

10 dakika içinde döneceğim.

غادر منذ عشرة دقائق.

O, on dakika önce gitti.

- سيغادر الباص في غضون خمس دقائق.
- ستنطلق الحافلة بعد خمس دقائق.

Otobüs, beş dakika içinde ayrılacak.

- سينطلق القطار خلال عشر دقائق.
- القطار سينطلق في غضون عشر دقائق.

Tren on dakika içinde hareket edecek.

مرحبا اخي انا هنا لمدة 5 دقائق ابحث لمدة 5 دقائق انظر الي انا موجود لمدة 5 دقائق

alo abi 5 dakikaya ordayım ya 5 dakika bak vallahi bak 5 dakika'ta ordayım deyip

قلت: اسمحوا لي خمس دقائق.

Bana dedim beş dakika izin verin.

وخمس دقائق آخرى بعد ذلك،

Beş dakika daha

وصلت الحافلة متأخرة بعشرة دقائق.

Otobüs on dakika geç kaldı.

سأكون جاهزة خلال عشر دقائق.

On dakika içinde hazır olacağım.

أود الاختلاء بتوم لبضع دقائق.

Tom ile birkaç dakika yalnız geçirmek istiyorum.

تستغرق النوبة حوالي خمس دقائق.

Bir nöbet yaklaşık beş dakika sürer.

سيكون هناك بعد عشر دقائق.

On dakika içerisinde orada olacak.

دعني أنم عشر دقائق أخرى.

On dakika daha uyuyayım.

‫وسأتركها 10 دقائق، وسيملأ الدخان الكهف‬

ve sonra 10 dakika kadar bekleyeceğiz, duman mağarayı dolduracak

كل سبع دقائق، فتى أو فتاة

Dünyanın herhangi bir yerinde her yedi dakikada bir

في غضون دقائق، أوقفوا الهجوم المجري

Macar saldırısını engelledi.

أُعطيك خَمس دقائق لحل هذه المشكلة.

Sana bu problemi çözmen için beş dakika veriyorum.

سينطلق القطار في غضون خمس دقائق.

Tren beş dakika içinde hareket ediyor.

- سيصل الاخرون في غضون دقائق قليلة.
- سيصل الاخرون في غضون دقائق معدودة.
- الآخرون على وصول.

Diğerleri birkaç dakika içinde gelecek.

وبعد 3-5 دقائق فقط من الزلزال

ve depremden sadece 3-5 dakika sonra

لا سمح 7 دقائق سرقة من حياتي

Hayatımdan çaldığın 7 dakika haram olsun

تبعد مسافة عشر دقائق بالسيارة عن هنا.

Yaklaşık on dakikalık sürüş mesafesinde.

وفقاً للوقت المُعطى لي، تبقى فقط ٣ دقائق،

Saate göre sadece 3 dk kalmış,

بضع دقائق بين تثبيت البرنامج وبدء اجتماع احترافي

programı yüklemekle profesyonel bir toplantı başlatmak arasında bir kaç dakikalık süre var

مع البرنامج الذي قمت بتثبيته قبل بضع دقائق

bir kaç dakike önce kurduğunuz programla

وصلنا الى الحديقة بعد مشي لمدة خمس دقائق

Yürüyerek beş dakikada parka vardık.

بعد هذا تعالوا تحدثوا معي، تحدثوا معي خمس دقائق،

Çıkışta gelin benimle konuşun, beş dakika konuşun,

ويمكنهم الاستماع لمدة ثلاث - أربع دقائق دون الشعور بالملل.

sizi sıkılmadan 3-4 dakika dinleyebilirler.

في النهاية تحدثت مع هذا الرجل لخمس دقائق تقريبًا.

Bu adamla konuşmayı yaklaşık beş dakikada bitirdim.

يومان على الأقل لتحصل على فيديو مدته 10 دقائق

size 10 dakikalık bir video çıkarabilmek için en az 2 gün

في غضون دقائق، بينما فرّ الباقون بعد فترة وجيزة.

dakikalar içinde imha edilirken, diğerleri hızla kaçtı.

استغرقني المشي إلى محطة المترو -قطار الأنفاق- عشرة دقائق.

- Metro istasyonuna yürümek benim on dakikamı aldı.
- Metro istasyonuna yürümem on dakika sürdü.

ركبت قطار العاشرة و النصف الذي تأخر عشرة دقائق.

Ben on dakika geç kalan 10.30 trenine bindim.

بعد عشر دقائق من الضربة القاضية، استعاد الملاكم وعيه.

Nakavttan on dakika sonra boksör yeniden bilincini kazandı.

كان يبعد منزل فاضل بخمس دقائق فقط من هناك.

Fadıl'ın evi sadece beş dakika uzaktaydı.

سيغلي ذلك الماء بعد خمس دقائق أو ما قارب ذلك.

Su beş dakika içinde kaynamaya başlayacak.

‫كل بضع دقائق، سيكون هناك‬ ‫قرار مهم خاص بالبقاء على قيد الحياة.‬

Her birkaç dakikada önemli bir hayatta kalma seçimi yapmanız gerekecek.

وجعلت المشاركين يستمعون إلى 4 ملفات صوتية مدة كل منها 6 دقائق

yönelimci ve kaçınmacı dil olarak manipüle edilmiş

في نفس الوقت إذا تم وضع كتلة حجرية واحدة كل 4 دقائق

aynı zamanda her 4 dakikada bir tane taş blok yerleştirilirse

إذا كنت مثل هذا ، اتصل بطبيب خبير وقل "أنا قادم إلى 5 دقائق".

eğer sizde böyleyseniz hemen bir uzman hekimi arayıp ben 5 dakikaya geliyorum deyin o anlar

وكان لديهم ما يقرب من الثلاث دقائق حتى ينقلوا الفكرة إلى باقي الفصل.

Ve bir fikri sınıfa sunmadan önce yaklaşık üç dakikaları var.

من يسألْ يكنْ غبيًّا خمسَ دقائق، ومن لا يسألْ يبقَ غبيا أبد الآبدين.

Soran beş dakika bir aptaldır fakat sormayan her zaman bir aptal kalır.

صباح الخير أيها الرئيس. ما شعورك بآخر دقائق من حياتك كرئيس؟ أشعر كأيّ يوم عادي.

Sayın başkan, günaydın. Başkanlığınızın son dakikalarında neler hissediyorsunuz? Herhangi bir gün ne hissediyorsam onu.

هذا كل ما يمكن أن يكون. إذا وضعنا هذه الأحجار كل 4 دقائق ، سيستغرق البناء 20 عامًا.

işte bunların hepsi olabilir. Bu taşları her 4 dakika bir yerleştirirsek işte inşaatı 20 yıl sürüyor