Examples of using "فهذه" in a sentence and their turkish translations:
Bir de bu vardı tabii.
Çünkü en yoksul kesimler aynı zamanda
Yani bu gibi siyasi partilerin savundukları fikirler, eninde sonunda
birçok şey var -- bu kesinlikle fizik.
Bu çalışma istatistiksel yöntemler kullanarak tespit edilmiş ve edilmemiş
bu çelişkili bilgi bir hatayı doğru bir yargıya dönüştürebilir.