Examples of using "الدراسة" in a sentence and their turkish translations:
Üniversitede okumaya başladım.
- Ben eğitimden yoruldum.
- Okumaktan bıktım.
Üniversite öğrenimim çok pahalı.
Okul ertesi gün başlar.
Öğrencilerim her zaman ders çalışırlar.
Paris'te öğretim yapmak istiyorum.
Eğitim mutlu olmalarının tek yolu.
Bu araştırma, bunun nasıl olduğunu açıklıyor.
- Neden yurtdışında okumak istiyorsun?
- Neden yurtdışında okumak istiyorsunuz?
- Neden yurtdışında öğrenim görmek istiyorsunuz?
O bugün ders çalışmak istemiyor.
bu çalışmanın beyin sarsıntısı ile titreme arasında
Yine bu çalışmada şunu gösterdik ki
Çalışma daha çıkmamıştı bile.
Sonra çalışma biçimimi değiştirdim.
Bu çalışmada veriler dikkatle seçildi;
Avrupa'da okul Eylül ayında başlar.
[Eğitim sizi daha iyi bir gelecek için güçlendirir.]
Bazen de aileler ücretleri daha fazla karşılayamayacak hâle geliyorlar.
Şüphesiz bu ve benzer çalışmalar küçük
Fakat bir noktada, üniversiteyi bırakmak zorunda kaldım.
Eğitim fakirlikten çıkmanın tek yolu.
Ama İngiliz çalışmasıyla çalışmış olan bilim insanları
Bu çalışma istatistiksel yöntemler kullanarak tespit edilmiş ve edilmemiş
Ama bu araştırmanın ayrıca iyimser yönleri de var:
. Yıllarca çalıştıktan sonra Bilgisayar Bilimleri alanında BA
Bu çocukları, eğitimin değerini anlatarak okulda tutuyordum.
Bu İngiliz araştırması, aslında çılgın bir hikaye.
Okuldan sonra tenis oynayalım.
Tom televizyon açıkken çalışamayacağını anladı.
Stresli çalışma anlarında muhtemelen oradaydı.
Savaş zamanı bu araştırma o kadar başarılı oldu ki
Bu gayrimeşruluk döneminden kaynaklı üniversitede okuyamadı
Eğitim, saldırıların önlenmesi ve insanların yaşadığı alanlarda dolaşan kedilerin takibi üzerine çalışıyor.
Bu çalışma akran denetiminden geçmemiş olsa da bildiğimiz diğer her şeyle tutarlı: