Translation of "الأكثر" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "الأكثر" in a sentence and their turkish translations:

ولكن الأكثر صخبًا ليس دائمًا الأكثر خطورة.

Ama en gürültülü olan her zaman en kırmızı olan değildir.

انتصارات نابليون الأكثر

kesin zaferlerinden birine yol açtı .

لكنه كان الأكثر إحسانًا.

fakat bu karar aynı zamanda en nazik olanıydı.

أبدينا السؤال الأكثر خصوصية:

Özel bir soru sormak istedik:

وأظن أن الأكثر أهمية

ve daha da önemlisi

‫الصمت...‬ ‫هو الأكثر أمانًا.‬

Sessizlik... ...en güvenli strateji.

فهذه القطاعات الأكثر فقراً

Çünkü en yoksul kesimler aynı zamanda

السبب الأكثر فتكا هو

En ölümcül sebep

غزّة هي إحدى المستعمرات الأكثر اكتظاظا و الأكثر فقرا في العالم.

Gazze dünyanın en aşırı kalabalık ve fakir sömürgelerinden biridir.

، غالب الرجال يملكون المال الأكثر.

erkekler günümüzde daha çok kazanıyorlar

كان الأكثر تأثيرًا بي وقتها

O an beni en çok etkileyen şey,

يحبّ العمل مع الأكثر فقراً.

Çünkü o, dar gelirli insanlarla çalışmayı seviyor.

في رأي أعظمهم، أنجحهم، الأكثر جاذبية.

Bence en büyüğü, en başarılısı, en karizmatiği

اعتقدوا أنهم صنعوا الحضارات الأكثر تقدمًا.

Sadece en gelişmiş medeniyeti kendilerinin inşa ettiğini düşünüyorlardı.

‫يتميز الليل بكونه الأكثر أمانًا للتعشيش.‬

Gece, yumurta bırakmak için en güvenli zaman.

وكان الجزء الأكثر إثارة هو في الحمّام.

En enteresan kısım duşta.

إنّها الأكثر أهمية حيث يمكنك تحريك الإبرة.

Kayda değer bir şey yaptığınız ve en önemli olan şeyler onlar.

يعد الشعار الأكثر شناعة على مر العصور.

tüm zamanların en iğrenç logosu.

ونرى من الأكثر شراسة، الذكور أم الإناث؟

kimin en vahşi, erkeğin mi dişinin mi olduğunu görüyoruz.

الكذب هو الموضوع الأكثر شعبية في عصرنا

çağımızın en revaşta olan konusu yalan söylemek

لا يزال الأكثر قبولًا من جميع المطالبات

yinede bütün iddialar arasında en kabul edilebilir olanı ise

هذا أحد المطاعم الأكثر شعبية في بوستن.

Bu, Boston'daki en popüler restoranlardan biridir.

كرة القدم هي رياضة العالم الأكثر شعبيّة.

Futbol dünyadaki en popüler spordur.

بأن البيانات الأكثر أهمية والأوفر معلوماتيا التي نجمعها

en bilgilendirici verinin bu değişkenliği

‫ولكن ربما يكون هذا هو الخيار الأكثر أماناً.‬

Ama daha güvenli olabilir.

ويجب أن نحل كلها، ليس مجرد الأكثر أطراف.

Bunu tümden çözmemiz gerekiyor, yalnızca en aşırı olanlarını değil.

فقلت لنفسي، "ما الأكثر رجولة من راعي البقر؟"

Düşündüm, ''Bir kovboydan daha adam gibi adam ne olabilir ki?''

كانت الطريقة الأكثر وضوحًا لإكمال الهبوط على القمر

Bir ay inişini tamamlamanın en bariz yolu

محرك البحث الأكثر شعبية في العالم هو Google.

Dünya'nın en popüler arama motoru Google.

‫لكن الأمر الأكثر أهمية،‬ ‫هو أن يتمتع بالطيبة.‬

Ama en önemlisi, nezaket.

إنه الجزء الأكثر حدة في خط الاتجاه هذا.

Bu trend çizgisinin en dik kısmı.

معدل الجريمة تجاوز الدول الأكثر خطورة في العالم

Ayrıca ülkedeki cinayet oranı, dünyanın en tehlikeli şehirlerini bile geride bıraktı.

الحياة الريفية هي الأكثر هدوءًً مقارنةً بحياة المدينة.

Kır yaşamı,şehir yaşamıyla karşılaştırıldığında çok huzurludur.

تخيل، الشخص الأكثر حزماً من بين الذين تعرفهم،

Şimdi hayal edin tanıdığınız en iddialı insan,

‫أي طريق هو رهاننا الأكثر أماناً‬ ‫للوصول إلى المدنية؟‬

Medeniyeti bulmak için en güvenli güzergâh hangisi?

وربما الأكثر تحييرًا أن هذا لا يجعلنا أكثر أمانًا.

Şaşırtıcı olan şey ise bunun bizi daha güvenli kılmadığı.

ينتمون أيضاً إلى المجموعات الأكثر عرضة للتنمر في مدرسة.

aynı zamanda okulda büyük ihtimalle zorbalığa maruz kalan çocuklar.

لكن الشيء الأكثر روعة الذي رأوه كان كوكبهم الأصلي.

Ama gördükleri en inanılmaz şey ana gezegenleri idi.

وقد أدرجت المقالات بالخشب والجداول وفقًا للمعدل الأكثر نقرًا.

İçerisinde ahşap ve masa geçen yazıları bizim karşımıza en çok tıklanma oranına göre listeliyordu.

حيث ستكون النجوم الأكثر سطوعًا هي صاحبة النغمة الأعلى صوتًا

en parlak yıldızların en yüksek sesli olduğunu

‫لكن في الليالي الأكثر ظلمة...‬ ‫تُستخدم حاسة سادسة في الرؤية.‬

Fakat daha karanlık gecelerde... ...altıncı bir his devreye giriyor.

من بين كلّ أعضاء الحكومة، الكلب هو الأكثر وفاءً لي.

Hükümetimin en sadık üyesi bu köpek.

علاوة على ذلك ، فإن الشكل الأكثر فضولًا هو فجوة الفم

Üstelik en merak ettiğim şekli, ağız kopuzu

ألمي يساوي ألمك. لقد فقدت الجنرال الأكثر تميزًا في جيشي ،

Benim acım seninkine eşit. Ordumdaki en seçkin generali

وغيرت هذه الدورة حياتي، وربما أصبحت هي الدورة الأكثر فائدة.

ve o eğitim benim hayatımı değiştiren, belki de en faydalı eğitim olmuştu.

‫هذه الأفعى الصغيرة جداً‬ ‫هي الأكثر رعباً من بين جميع الأفاعي.‬

bu küçük ölüm tuzağından daha korkunç yılan az bulunur.

فقد اعتقدنا أن هذه القضية هي الأكثر استحقاقًا للمزيد من البحث.

bunun daha çok araştırmaya değer bir şey olduğunu düşündük.

لذلك وجد البراميسون المكان الأكثر أهمية بين الأحداث الغامضة في حياتنا

böylece pramitler hayatımızdaki gizemli olaylar arasında kendine en önemli yeri buldu

القوة البحرية المتوسطية الأكثر تقدمًا في أوروبا، جمهورية البندقية، ضمّت برفقة

Avrupa'nın önde gelen Akdeniz gücü ve Venedik Cumhuriyeti

نظرية ألبرت اينشتاين في النسبية هي الصيغة الأكثر شهرة في العالم.

Albert Einstein'ın Görelilik Teorisi dünyadaki en ünlü formüldür.

أظن أن شجرة السنديان هذه هي الأكثر تعميرا في هذه الجزيرة.

Sanırım bu, bu adadaki en yaşlı meşe ağacı.

‫تعلمت في الغابة‬ ‫أنه عادة ما تكون الأشياء الصغيرة‬ ‫هي الأكثر فتكاً.‬

Ormanda en küçük şeylerin genelde en ölümcül olduklarını gördüm.

‫ما يساعد في جعل هذه الصحراء‬ ‫الأكثر تنوعًا حيويًا على هذه الأرض.‬

Dünya'nın biyoçeşitliliği en zengin çölü bu katkı sayesinde burasıdır.

‫"روم ويتاكر" عالم زواحف،‬ ‫لكن لقبه الأكثر إثارة للاهتمام هو،‬ ‫"رجل الأفاعي الهندي".‬

Rom Whitaker bir herpetolojist, ama çok daha ilginç bir unvanı daha var. Hindistan'ın Yılan Adamı.

لقد تعلم سوشيت في إيطاليا الدرس الأكثر قيمة في حياته المهنية: لكي تكون

Suchet, kariyerinin en değerli dersini İtalya'da öğrendi: Askerlerin

الشيء الأكثر إثارة للاهتمام هو أن أندرو كارلسين في هذه الصورة يقول أنا أيضًا

İşin daha ilginç tarafı ise bu fotoğrafta Andrew Carlssin ben de varım diyor

إما كان هناك بروش فرس البحر المجنح ، وهو الجزء الأكثر قيمة من كنز كارون هذا

Ya bu Karun hazinesinin en değerli parçası olan bir kanatlı denizatı broşü vardı

بدأ ليوناردو دا فينشي في صنع اللوحة الأكثر شهرة في العالم ، الموناليزا ، في نفس الفترة

Leonardo Da Vinci yine aynı dönem dünyanın en çok bilinen tablosu olan Mona Lisa'yı yapmaya başladı

كان هذا هو الفصل الأكثر شناعة في سجل سولت المختلط في شبه الجزيرة: خمس سنوات

Bu, Soult'un Yarımada'daki karma sicilinin en aşağılayıcı bölümüydü:

لكن النسخة الأكثر شعبية تدعي أن ابنه بوبليوس البالغ من العمر 17 عامًا كلف بإنقاذ والده

Ama daha popüler olanı Roma kampına geri çekilmeden önce

كان Grissom أحد رواد الفضاء الأكثر خبرة في أمريكا: فقد كان عضوًا في مجموعة رواد الفضاء

uğruyordu . Grissom, Amerika'nın en deneyimli astronotlarından biriydi: O,

إذن ، ما هي ، لا تعطينا Google المعلومات الأكثر دقة ، فقط المعلومات التي تتلقى الأموال في المقابل

Demek ki neymiş,Google bize en doğru bilgiyi değil,sadece karşılığında para aldığı bilgiyi

‫إنها أكثر غرابة‬ ‫من قصص الخيال العلمي الأكثر جنونًا.‬ ‫أتذكر ذلك اليوم عندما بدأ كل شيء.‬

En çılgın bilim kurgularımızdan bile çok daha fazlası. Her şeyin başladığı o günü hatırlıyorum.

لم يكن من الممكن هزيمة رجال حرب العصابات تمامًا ، لكن سوشيت جعل أراجون المنطقة الأكثر أمانًا والأفضل تدبيرًا

Gerillalar hiçbir zaman tamamen mağlup edilemedi, ancak Suchet Aragon'u