Examples of using "عربة" in a sentence and their turkish translations:
Bakın, orada bir el arabası var.
Polis, Fadıl'ın minibüsünü aramaya devam etti.
- Sami yepyeni bir minibüse sahipti.
- Sami yepyeni bir vana sahipti.
saman arabasında gidiyorduk.
Fadıl park yerinde patronuna ait bir minibüs fark etti.
Her araba,her çuval alabildiğine yemek ve (genellikle) yağmayla doluydu