Examples of using "لدى" in a sentence and their turkish translations:
Bir filin uzun bir burnu vardır.
Ken'in bir gitarı var.
Sami'nin gizli bir hayatı vardı.
Dişi puma avantajı ele geçirmiş durumda.
Ben, bir deniz nakliyat şirketi için çalışıyorum.
Annemin üç tane köpeği var.
Bizim şirket için çalışırdı.
O herkese tanıdıktır.
Tom'un bir İngiliz aksanı var.
- Tom'un kaç tane atı var?
- Tom'un kaç atı var?
Doktorların zor bir sorunu var.
Tom'un kafası sayılara iyi çalışıyor.
- Leyla'nın bir oğlu vardı.
- Leyla'nın bir oğlu oldu.
Sami'nin Müslüman bir arkadaşı var.
İnsanoğlunun sefaleti
Google'ın neleri var bir görelim.
Bill'in birçok arkadaşı var.
Tom benimle aynı doğum gününe sahip.
Tom'un bir eşi ve küçük bir çocuğu var.
Leyla'nın arkadaşları yoktu.
- Sami yepyeni bir minibüse sahipti.
- Sami yepyeni bir vana sahipti.
Sami'nin tırnakları yoktu.
Sami'nin kanseri yoktu.
Sami'nin çocukları yoktu.
Sami'nin bir motosikleti vardı.
Sami'nin yeni bulaşık makinesi var.
öğrencilerimin öğretecek bir şeyleri oldu
O yüzden mercanlar ilginç bir savunma geliştirmiştir.
sakar Şakir bir çok kişinin favorisidir
Kemal Sunal'ın öyle sıcak bir gülüşü vardı ki
Einstein'ın böyle bir sözü yok
Tom'un Boston'da bir arkadaşı var.
O takımın güçlü oyuncuları var.
Fransa'nın İtalya'yla ortak bir sınırı vardır.
Ann'in birlikte oynayacak arkadaşları yoktu.
Benim adım okulumdaki herkesçe bilinir.
Fadıl ve Leyla aynı mesleği paylaştılar.
Fadıl'ın karmaşık bir aşk hayatı vardı.
Sami'nin bir depresyon öyküsü vardı.
Sami'nin bir kız kardeşi var.
Sami ve Leyla'nın 6 çocuğu var.
Tom'un sağ kolunda dövme var.
Ve dolayısıyla, opiyat bağımlısı olan kişiler
Bir erkek iş görüşmesine gideceği zaman
özellikle siyahi kadınlarda kanserde.
kurtulma ümidi kalmayacaktı.
Betty'nin tatlı bir sesi var.
Kimsenin doğal bir bağışıklığı yok.
Proleterlerin zincirlerinden başka kaybedecek hiçbir şeyleri yoktur.
Fadıl'ın bir hayat sigortası vardı.
Sami'nin her yerde hapları vardı.
Sami'nin gardırobunda elbise yoktu.
- Sami alkol ile ilgili bir sorun yaşıyordu.
- Sami'nin alkolle bir sorunu vardı.
%97'nin bir parçası da olabilirsiniz.
Dikkat ettin mi, tüm dişiler kabaca aynı frekansa sahipler.
Babam kara yolları idaresinde çalışmaya başlamış.
Ben bir petrol şirketi için çalışıyorum.
Tom'un bize güvenmekten başka hiç seçeneği yok.
Sami'nin tanısal bir akıl hastalığı yoktu.
Sami'nin o gün bir doktor randevusu vardı.
Sami'nin her yerinde dövmeleri vardı.
Sami hem uyuşturucu hem de alkol konusunda bir sorun yaşıyordu.
riskle ilişkilendirilen olumsuz duyguları körelterek ve hatta yok ederek
Benekli ağaç kurbağaları, geceleri birbirlerini dâhiyane bir şekilde görüyor.
insanın aşka olan ihtiyacı daha da artıyor bence.
Bill'in çok arkadaşı var.
Leyla'nın dört farklı erkekten dört çocuğu vardı.
ama kızlardan biri diğerinin daha fazla masaj yaptığını hissetti.
tam olarak bir dakika geçirmesi için bir kronometre var.
Ama bu gece Ay parlak. O yüzden flamingoların şansı var.
Kolugoların kocaman gözleri vardır. Sürekli tehlike kollarlar.
Fakat o yıllarda kadınlarda okuma yazma oranı
Soult, Paris'e döndüğünde Napolyon'dan bir kahramanı karşıladı.
istikrar olan kadınları sömürmeyi ve metalaştırmayı amaçlayan gizli bir suç
Ailem bir gazeteye abonedir.
Jamal'in üniversite müdürüyle randevusu var.
Sami, kadın bulma veya kadın seçme konusunda asla bir sorun yaşamadı.
Jaguarların gece görüşü harikadır. Yani gece, avlanmayı öğrenmek için ideal bir zamandır.
yahu hani bu karıncaların hayvan besleme konusu vardı başında söylemiştik
Bu çoğulcu mesajı ülkenin fakir kesiminden yankı getirdi ve nihayetinde iktidara geldi
Sami'nin gerçekten garip bir sesi vardı.
Sami'nin çok derin bir sesi vardı.
Sami'nin, Leyla'nın yaşadığı yer hakkında hiç fikri yok.
Karanlık çökünce... ...fokların görülmeden geçme şansının artması gerekir.
Hülagünün ise Suriyede 60 bin askeri vardı.
Hatta ailesinin onu üniversite okutabilecek kadar bir parası da yoktu ortada
resmen onaylandı. 1805'teki hızlı hareket eden seferde Berthier'in sistemi, Napolyon'un
Berthier, Murat'ın cazibesine, Ney'in kahramanlığına ve Davout'un taktik içgüdülerine sahip değildi.
Scipio'nun geri çekilmekten başka çaresi yok, farkediyor ki düşman bölgesinin içerisinde sıkışmış.
Sami'nin birçok zihinsel ve duygusal sorunu vardı ve onları alkolle tedavi ediyordu.
Kennedy'nin kongrede konuştuğu gibi, Amerika Birleşik Devletleri sadece on beş dakikalık uzay uçuşu
John için çalışmayı sevsem de politikada başarılı olamadım.
Sami'nin her zaman kolayca ulaşabileceği hapları vardı.