Translation of "الأدوية" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "الأدوية" in a sentence and their turkish translations:

‫كلا، أين الأدوية؟‬

Olamaz, ilaçlar nerede?

انفجرت براءات اختراع الأدوية...

2006-2016 arası ilaç patentleri

‫حسناً، لنستخرج هذه الأدوية.‬

Tamam, şu ilaçları alalım.

هذا ليس لشيطنة مصنعي الأدوية.

Bu ilaç endüstrisini kötü adam yapmakla ilgili değil.

لأن أسعار الأدوية كانت فوق المتناول.

karşı çıkmak için hasta savunucularıyla çalıştı.

ارتفاع تكاليف الأدوية يدفع العائلات إلى التشرد،

Yükselen ilaç fiyatları aileleri evsizliğe,

تراجع الرعاية الصحية العامة ونقص في الأدوية،

halk sağlık hizmetlerinin gerilemesi,

‫هناك أفعى، وكل هذه الأدوية...‬ ‫تعرضت للتخريب.‬

Burada bir yılan var ve tüm ilaçlar... Mahvolmuş.

هذه مجموعة من الأخطاء، لنسميها أخطاءً في إعطاء الأدوية

Bunlar yan etki olayları, hatalar, ki bunlara insan kaynaklı olduğu

‫حسناً، لنهبط ونذهب للاطمئنان على هذه...‬ ‫على هذه الأدوية.‬

Tamam, aşağı inip şu şeylere... Şu ilaçlara bir bakalım.

توقّف فاضل عن تناول الأدوية و عادت تلك الأصوات.

Fadıl ilaçlarını kesti ve sesler geri döndü.

بدأوا بالإدمان على الأدوية التي لا تصرف إلا بوصفة طبية

işe reçeteli ağrı kesicilerle başlayıp

لذلك كانت مهمتهم هي جمع معلومات عن إعطاء الأدوية الخاطئ

Yani işleri ilaç verme hataları üzerine veri toplamaktı.

اليوم، يعيش أكثر من ملياري شخص دون الحصول على الأدوية.

Bugün, iki milyardan fazla insan ilaçlara erişimi olmadan yaşıyor.

وفي الوقت نفسه، فإن أسعار هذه الأدوية استمرت في الزيادة...

Bu sırada bu ilaçların fiyatları 2012'den beri %68 artarak

‫ولكنها لم تعبث بهذه الأدوية.‬ ‫على الأرجح أن قرداً فعل ذلك.‬

Ama ilaçlara zarar veren o değil. Bu muhtemelen bir maymunun işi.

- أبق الدواء بعيدا عن متناول الأطفال.
- أبق الأطفال بعيدا عن الأدوية.

Çocukları ilaçtan uzak tutun.

ولا أدري متى بدأت تتعاطى الأدوية التي لا تصرف إلا بوصفة طبية،

Reçeteli ağrı kesiciler almaya ne zaman başladı bilmiyorum ama yapmış

مخاطر الإدمان على الأدوية التي لا تصرف إلا بوصفة طبية وإدمان المواد الأفيونية

bağımlılık tehlikesi yarattığı konusunda çok iyi eğitilmesi gerekiyor.

تعقب إذا ومتى تم وصف أي من الأدوية التي لا تصرف إلا بوصفة طبية.

bir izleme programı oluşturabilirsek çok iyi olacağını düşünüyorum.

‫ولكن قبل أن نفعل هذا، ‬ ‫علينا أن نرتب هذه الأدوية.‬ ‫ونفعل شيئاً يحافظ لها على برودتها.‬

Ama bunu yapmadan önce bu ilaçları halletmeliyiz. Onları serin tutacak bir şey yapmalıyız.