Examples of using "الأدوية" in a sentence and their turkish translations:
Olamaz, ilaçlar nerede?
2006-2016 arası ilaç patentleri
Tamam, şu ilaçları alalım.
Bu ilaç endüstrisini kötü adam yapmakla ilgili değil.
karşı çıkmak için hasta savunucularıyla çalıştı.
Yükselen ilaç fiyatları aileleri evsizliğe,
halk sağlık hizmetlerinin gerilemesi,
Burada bir yılan var ve tüm ilaçlar... Mahvolmuş.
Bunlar yan etki olayları, hatalar, ki bunlara insan kaynaklı olduğu
Tamam, aşağı inip şu şeylere... Şu ilaçlara bir bakalım.
Fadıl ilaçlarını kesti ve sesler geri döndü.
işe reçeteli ağrı kesicilerle başlayıp
Yani işleri ilaç verme hataları üzerine veri toplamaktı.
Bugün, iki milyardan fazla insan ilaçlara erişimi olmadan yaşıyor.
Bu sırada bu ilaçların fiyatları 2012'den beri %68 artarak
Ama ilaçlara zarar veren o değil. Bu muhtemelen bir maymunun işi.
Çocukları ilaçtan uzak tutun.
Reçeteli ağrı kesiciler almaya ne zaman başladı bilmiyorum ama yapmış
bağımlılık tehlikesi yarattığı konusunda çok iyi eğitilmesi gerekiyor.
bir izleme programı oluşturabilirsek çok iyi olacağını düşünüyorum.
Ama bunu yapmadan önce bu ilaçları halletmeliyiz. Onları serin tutacak bir şey yapmalıyız.