Translation of "الطاقة" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "الطاقة" in a sentence and their turkish translations:

وحتى نفاد الطاقة

ve enerjisi tükeninceye kadar

الطاقة النووية آمنة.

Nükleer enerji güvenlidir.

‫الطاقة النظيفة والمتجددة،‬ ‫بما في ذلك الطاقة الشمسية والرياح؛‬

Güneş ve rüzgar enerjisini de içeren temiz, yenilenebilir enerji

وتقديم الطاقة، الأمل، القوة؟

okullara gitseydik?

‫ولكنها تمنح بعض الطاقة.‬

Ama biraz enerji.

ولتخفيض المعدل المرتفع لاستعمال الطاقة،

Yüksek enerji kullanımını düşürmek için

‫حسناً، سيمدني هذا ببعض الطاقة.‬

Tamam, bu biraz enerji verecektir.

‫الطاقة ضرورية لتجعلنا نواصل الحركة.‬

Enerji devam edebilmemiz için gerekli,

‫ينبغي أن تمنحني بعض الطاقة.‬

Biraz enerji verecektir.

ومن الطاقة المتجددة إلى التصنيع.

çeşitlendirilmiş alanlarında yatırımları çekeceğiz.

فهي تستهلك الكثير من الطاقة.

Yani çok fazla enerji gerektiriyor.

الطاقة تأثير جسم 10 أمتار ،

10 metrelik bir cismin çarpma enerjisi,

أو قللنا الطاقة المفقودة في بناياتنا.

veya binalarınızdaki enerji israfının önüne geçtiniz.

لأن مصادر الطاقة في مركبة الاستكشاف

çünkü keşif aracındaki enerji kaynakaları

حول ذلك يقول باستمرار الطاقة المنخفضة

bunun hakkında sürekli düşük enerjili diyor

المشكلة أن الطاقة الشمسية تكلف كثيرا.

Sorun güneş enerjisinin çok fazla maliyetinin olması.

هو حقًا المفتاح لإنتاج الطاقة في الدماغ.

beyindeki enerji üretimi için büyük bir önem taşıyor.

وتعديل درجة حرارة الأجهزة، وتحجيم الطاقة فيها.

ürettiği buhar miktarını değiştirebilirler.

وتابع أن هناك زيادة في الطاقة الجميلة.

güzel enerji de artış var devam et demişti

صدر حوالي 440 كيلو طن من الطاقة

yaklaşık 440 kiloton enerji serbest kaldı.

الطاقة الذرية يمكن ان تستخدم لأغراض مسالمة.

Atom enerjisi barışçıl amaçlarla kullanılabilir.

‫بالتأكيد أشعر بأنني بحاجة ‬ ‫للمزيد من الطاقة الآن.‬

Kesinlikle daha fazla enerjiye ihtiyacım olduğunu hissediyorum.

الطاقة التي تستغل لتوزيع المستشعرات خلال أعماق المحيط.

sensörleri derin okyanusa göndermek için gerekli olan enerji.

والذي يستخدم 3 وات فقط من الطاقة للتحكم

ki bu konsept kontrol etmek için sadece üç vat güç kullanıyor

هنا، الناس ينفقون كمية كبيرة من الطاقة والخيال

Burada insanlar şehrin tersine döneceğini bilerek,

أن الرجل المنخفض الطاقة لن يحكم أمريكا أبدًا

düşük enerjili bir adamın asla Amerika'yı yönetemeyeceğini

بدلاً من السيارات الخاصة والاعتماد على مصادر الطاقة

kolektif ve güneş, hava ve su gibi temiz yenilenebilir

‫إذن، أي وجبة خفيفة ترى‬ ‫أنها ستمنحنا بعض الطاقة؟‬

peki sizce hangi atıştırmalık bize güç verir?

‫بطبيعة الحال أشعر‬ ‫بأنني بحاجة للمزيد من الطاقة الآن.‬

Kesinlikle daha fazla enerjiye ihtiyacım olduğunu hissediyorum.

والتي ستوفر لهم 7 مليار دولار من تكاليف الطاقة.

bu, enerji maliyetlerinde yedi milyar dolar tasarruf demek.

يتم تحويل حوالي النصف من الطاقة الكيميائية إلى كهرباء،

Kimyasal enerjinin yaklaşık yarısı elektriğe,

أنا عضو في عملية مسح تُسمى (مسح الطاقة المظلمة)،

Karanlık Enerji Ölçümü adı verilen

تذكر. فتلك الابنية تستهلك الكثير من الطاقة لتشغيل مكيفات

bahsedilmelidir. Bu binalar klimaları, aydınlatmaları, asansörleri ve daha fazlasını

الوقود الاحفوري مع ارتفاع استخدام الطاقة في جميع انحاء

altmış altı metre yükseltecektir . Dünya

العزل في الجدران والاسقف للتقليل من استخدام الطاقة في

kullanarak azaltma.Sıradan ampullerin kompakt

من شأنه أن يولد 288 مليون طن من الطاقة.

288 megaton enerji üretecekti.

‫يدخل بعضها بياتًا شتويًا،‬ ‫لتحرق أجسادها أقل قدر من الطاقة.‬

Bazısı kış uykusuna yatarak asgari enerji harcıyor.

هذه الطاقة ستصل إلى الجانب الذي نحن فيه هذه المرة

o enerji bu sefer bizim olduğumuz tarafa doğru gelecek

مرات وتستهلك مقداراً اقل من الطاقة بمقدار الثلثين كما ان

üçte iki daha az enerji tüketir ve

هذا المبنى من البلاتين وفق نظام الريادة في تصميمات الطاقة والبيئة.

Bu da bir Platinum LEED binasıdır.

فسوف لن تحد حينها من الانبعاثات الناتجة عن توليد الطاقة فقط

sadece elektrik üretiminden kaynaklı emisyonların tamamını durdurmakla birlikte

وقد جُعل هذا المبنى بنظام الريادة في تصميمات الطاقة والبيئة برتبة بلاتينية.

Ve bu bina Platinum LEED olarak inşa edildi.

‫ولكن يجب أن أتناول الكثير من هذا الشيء‬ ‫للحصول على قدر جيد من الطاقة منه.‬

Ama kayda değer bir enerji almak için bundan çok fazla miktarda yemem lazım.

‫الأمر هو‬ ‫أنني يجب أن أجمع الكثير والكثير من هذه،‬ ‫للحصول على الكثير من الطاقة منها.‬

Şöyle ki bunlardan çok enerji alabilmem için avuç avuç toplamam gerekiyor.