Examples of using "بعيدًا" in a sentence and their turkish translations:
Silahı indirdi ve yürüyüp gitti.
çok da uzak değildi yani
ve bu duvarın nasıl çocukları dışarıda tuttuğunu
Kelimenin tam anlamıyla anlatıdan çıkarılıyor demek istiyorum.
sonra inanılmaz bir hızla uzaklaştı.
Kendini dikkatlice antilop sürüsünün uzak ucuna konumlandırıyor.
Kalan kabukları bıraktı ve hızlıca uzaklaştı.
Kendimi kaybetmemek için yüzümü çevirmem gerekiyor.
sistematik bir eğilim olduğunu biliyor olabilirsiniz.
ve o kadar uzağa bakmamız gerekmiyor.
Uzun adımlarla yürüyüp gidiyor. İki ayak üstünde duruyor.
Sert çekirdeği uzak mesafeden uçmasına yardımcı olur,
Yalnız bu araçlar gökyüzüne ve karaya bakmaktan ziyade,
Savunmacı ahtapot, kavgadan kaçınmanın bir yolu
Kibirlenmeden hırslanmamız lazım.
Bu konuda ise Şamanizm'den uzak kalmışız
Köpek balığı onu üstünden atmaya çalışıyordu.
ve eğer asteroit yeterince uzaktaysa,
Resme uymayan her türlü bilgiyi atarız.
Ancak dairemizin sessizliğinde, öğretmenimin bakışlarının dışında
zaman çizelgesinde ileriye bakmak için var.
Onu yakalamaya çalıştığınız anda uçar gider.
rahatlık alanınızdan çıkmanızı istiyorum.
terapist parmaklarını yüzünden 15 ila 30 cm kadar uzakta tutacak
O an zaman benden artık uzaklaştı ben zaman içerisinde ilerledim
hikâyeler yoldan çıkarılıyor gibi görünüyor.
Bu top ağaçların üzerinden geçip yeşilin önündeki topraklara yetecek kadar uçtu.
Gerçek şu ki, golfçüler topa daha fazla vurarak neden birçok sebebi var.
Topa çok fazla vurmak, golfçülerin oyunu zorlaştırmak için tasarlanmış engellerin üzerinden topu uçurabileceği anlamına gelir.