Examples of using "بالأمر" in a sentence and their turkish translations:
- Sami ilgilendi.
- Sami ilgiliydi.
Konuyu hep yanlış anladık.
Ormanda hayatta kalmak kolay değil.
Galaksiler arası kolonileşme çok daha zor değil,
Bir yabancı dili iyice öğrenmek kolay değildir.
Sami biliyordu.
O, onu duyar duymaz buraya geldi.
Onu niye yapmadığını anlamaya çalışıyorum.
Salmonella kapma ihtimaliniz var ve bu berbat bir şey!
Gittim, yaptım ve harbiden acayip bir duygu hissettim.
Tom kimseye söylemeyeceğine dair Mary'ye söz verdi.
Sekiz yıldır bunun üzerine düşünüyorum.
Ormanda pala olmadan ilerlemek eğlenceli değil.
İyi iş! Bu çölde hayatta kalmak kolay değil
Bunu iyi zamanlamayla yakalanmış bir şans olarak gör,
ama böyle şeyler buralarda nadir görülmez.
ama böyle şeyler buralarda nadir görülmez.