Examples of using "بإمكانها" in a sentence and their turkish translations:
- O, Fransızca konuşabilir.
- O Fransızca konuşabiliyor.
O, piyano çalabilir.
O, Fransızcayı akıcı şekilde konuşabilir.
O, üç dilde konuşabilir.
yiyeceği tanıyarak
bizim galaksimizi kolonize edebilirdi.
Tom Mary'ye ona yardım edip etmeyeceğini sordu.
Aşağılanmış bir kadın son derece tehlikeli olabilir.
Ama sorun şu ki bu keskin kayalar halatı bir bıçak gibi kesebilir.