Examples of using "الولادة" in a sentence and their turkish translations:
Yenidoğanı korumaları gerek.
sunumundaki sorunlarla uğraşıyoruz.
Uyuyorlar, besleniyorlar hatta doğum yapıyorlar.
bu kolyeyi doğum sırasında da taksın diye.
Ben bu bilgileri doğuştan bilmiyorum
Altı yeni doğmuş yavru. Birkaç saatlikler.
Yeni doğmuş bir bebek hasta olmaya eğilimlidir.
kendi amcası tarafından tecavüze uğraması
Küçükler susamaya başladı. Yenidoğan bitap düşmüş durumda.
Aslında bu yüzden karımı doğum odasında neredeyse bıraktım,
Akhras, Esad'ın doğumundan iktidara gelene kadar,
Gündüzleri uzun yol gitmek bu yeni doğmuş yavru için çok zor. Hava serinken olabildiğince yol almalılar.